22. Hukuk Dairesi 2017/817 E. , 2017/655 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebebe dayanmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili davacıyla kendi aralarında yapılmış hizmet sözleşmesi bulunmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuş, davacı hakkında yapılan inceleme sonucu davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili ise feshin davalı kurum talimatıyla yapıldığını, sorumluluğun üst işverene ait olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
İş ilişkisinde işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe, aralarındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açmaktadır. İşverenden katlanması beklenemeyecek bir şüpheden dolayı işçinin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluğu ortadan kalktığından, güven ilişkisinin sarsılmasına yol açan şüphe, işçinin kişiliğinde bulunan bir sebep olarak karşımıza çıkmaktadır. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir. Şüphe, fesih anında mevcut belirli objektif vakıa ve emarelere dayanmalıdır. İşverenin sırf sübjektif değerlendirmesi yeterli olmayıp, yapılan incelemede işçinin şüphe edilen eylemi işlediğinin büyük bir ihtimal dahilinde olduğu sonucunun ortaya çıkması gerekir.
Dosya içeriğinden, davacının davalı kurumda yaklaşık onsekiz yıldır şirket personeli olarak değişen alt işverenler nezdinde bakım personeli olarak çalıştığı, aynı işyerinde çalışan S.K. isimli bayan personel ile davacı ... bir kısım erkek personelin ahlak dışı ilişkiler yaşadığı yönünde kuruma bildirilen şikayet maili ile kurumda müfettiş incelemesi yapıldığı, dedikoduların yayıldığı, somut olayda, davacının fesih sebebi yapılan eylemleri kesin şekilde ispatlanamamış ise de, davacının çalıştığı kurumun niteliği ile işverende iş ilişkisini sürdürmesi kendisinden beklenemeyecek derecede şüphe meydana geldiği anlaşıldığından, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı kabul edilmelidir. Bu anlamda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
...-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,70 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalılardan ... tarafından yapılan 71.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine, davalı şirket tarafından yapılan masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre ....980,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 23.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.