12. Ceza Dairesi 2019/2302 E. , 2021/2316 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/111 Esas 2015/273 Karar sayılı ceza dosyası incelendiğinde, ruhsat sahibi davacıya ait olan... plakalı araca, 5607 sayılı Kanuna Aykırılık ve Bozulmuş veya Değiştirilmiş Gıda veya İlaç Ticareti suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında 02.03.2015 tarihinde fiilen el konulup, 08.07.2015 tarihinde teslim edildiği, davacıya ait aracın sürücüsü olan sanığa 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dolayı yürütülen soruşturmada Ek Kovuşturmaya Yer olmadığına Dair Karar verilerek, Bozulmuş veya Değiştirilmiş Gıda veya İlaç Ticareti suçundan iddiname düzenlenerek davacının malen sorumlu olduğu yargılamada sürücü sanığın beraatine karar verilerek, iyi niyetli üçüncü kişiye ait olması nedeniyle aracın müsaderesi talebinin reddine karar verildiği, davacının el koyma nedeni ile el koyma tarihinden itibaren işletilecek faizi ile 100.000,00 TL maddi tazminatın davalı Hazineden talep ettiği görülmekle;
Yerel mahkemece beraat kararının katılan kurum temsilcisi tarafından temyiz edilmesi nedeniyle kesinleşmediği, kesinleşmiş olsa dahi davacının taşımış olduğu eşyaları gıda kodeksine aykırı olarak taşıtan ve cezalandırılmasına karar verilen taşınan malların asıl sahibi ..."a yönelik dava açabileceği kanaati ile tazminat talebinin reddine hülmedilmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dosya incelendiğinde Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.01.2016 tarihli cevabi yazısında kararın mahkumiyet kararı verilen sanık yönünden temyiz edildiği, beraat eden sanıklara gerekçeli karar henüz tebliğ edilmediğinden kesinleşmediğinin belirtilmesi karşısında kararın katılan kurum tarafından temyiz edildiğine dair bir bilgi olmadığı gibi dosyada herhangi bir katılanın da olmadığı görülmekle;
CMK"nın 141/j maddesinde, eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen kişilerin uğramış olduğu zararları isteyebileceklerinin belirtildiği, Anayasa Mahkemesinin 20/09/2017 tarih, 2014/14195 başvuru numaralı kararında belirttiği hususlar dahilinde Dairemizin değişen görüşüne göre, iyiniyetli üçüncü kişilere ait taşınırlar hakkında yapılan fiili el koyma işlemlerine ilişkin olarak bu şahısların zararlarını talep edebilecekleri, ancak bu halde, fiili el koyma süresinin makul olup olmadığı hususunun gözetilmesi gerektiği de dikkate alınarak, somut olayda müsadere talebinin reddine ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Gerekçeli karar başlığında "06.10.2015" olan dava tarihinin "06.05.2015" olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.