4. Hukuk Dairesi 2021/234 E. , 2021/1092 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Vakıflar Bankası AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 03/04/2015 gününde verilen dilekçe ile muvazaaya dayalı tasarrufun iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, davalılar arasındaki icra takibinin muvazaalı olduğunun tespiti ile icra takibi kapsamında davalılardan ... tarafından tahsil edilen bedellerin icra dosyasına iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalılardan ...’ın tüketici kredi ve kredi kartı sözleşmelerinden doğan borcunun tahsili yönünden İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2013/7674 esas sayılı dosyasında 04/07/2013 tarihinde; İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2015/944 esas sayılı dosyasında 21/01/2015 tarihinde icra takipleri yapıldığını; anılan borçlunun maaşı dışında haczedilebilir menkul ya da gayrimenkulünün olmadığını, keza anılan davalının maaşı üzerinde diğer davalı ... tarafından İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2013/4112 esas sayılı dosyasında 13/03/2013 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takip nedeniyle 1. sırada haciz olduğunun tespit edildiğini, davalılar arasındaki takibin davacının alacağına kavuşmasını önlemek amacıyla muvazaalı olarak başlatıldığını beyan ederek, davalılar arasındaki icra takibinin muvazaalı olduğunun tespiti ve davalılardan ...’ın maaşındaki haczin iptali ile icra takibi kapsamında davalılardan ... tarafından tahsil edilen bedelin icra dosyasına iadesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalılardan ... tarafından diğer davalı aleyhine başlatılan İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2013/4112 esas sayılı dosyasına konu bononun muvazaalı olarak düzenlenmediğine ilişkin ispat yükünün davalılarda olduğu ve davalılar tarafından bu hususun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” düzenlemesi mevcuttur.
Dosya kapsamından, davacı tarafından, davalılardan ...’ın tüketici kredi ve kredi kartı sözleşmelerinden doğan borcunun tahsili yönünden İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2013/7674 esas sayılı dosyasında ve İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2015/944 esas sayılı dosyasında icra takipleri yapıldığı; anılan davalının maaşı üzerinde diğer davalı ... tarafından İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2013/4112 esas sayılı dosyasında 13/03/2013 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takip nedeniyle 1. sırada haciz olduğunun tespit edildiği ve davacı tarafından davalılar arasındaki icra takibinin muvazaalı olduğu iddiasıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından, davalılardan ...’ın kredi kartı sözleşmesinden doğan borcunun tahsili yönünden İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2013/7674 esas sayılı dosyasında ve tüketici kredi sözleşmesinden doğan borcunun tahsili için İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2015/944 esas sayılı dosyasında 11/07/2013 ve 21/01/2015 tarihlerinde icra takipleri yapıldığı; davalılardan ... tarafından diğer davalı ... aleyhine, 15/06/2012 düzenleme, 25/08/2012 vade tarihli 51.200,00 TL bono alacağına dayanılarak İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2013/4112 esas sayılı dosyasında 13/03/2013 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı ve davalılardan ...’ın maaşına, 04/04/2013 tarihinde haciz konulduğu, bu anlamda davalılardan Edip tarafından diğer davalı aleyhine davacı taraftan önce takip başlatıldığı ve haciz işlemi uygulandığı anlaşılmakla, davacı tarafından davalılar arasındaki takibe konu alacağın ve haczin muvazaalı olduğu ispatlanamamıştır.
Şu durumda, davanın, davacı tarafından ispatlanamadığından reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.