Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/5594 Esas 2019/1273 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5594
Karar No: 2019/1273
Karar Tarihi: 11.02.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/5594 Esas 2019/1273 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/5594 E.  ,  2019/1273 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı 3.kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı üçüncü kişi; iş yerini damadı ve kardeşlerinden devraldığını, takibe konu borç ile ilgisinin olmadığını, haciz adresine ilişkin kira sözleşmesinin bulunduğunu, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 03.09.2015 tarihli 2015/549 sayılı dosyasıyla takibin devamına karar verilmiş olması nedeniyle dava açtığını, mahcuzların kendisine ait olduğunu, bu nedenle iddiasının kabulüne ve davalı aleyhine %15 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili; davanın süresinde açılmadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
    Mahkemece; haciz mahallinde bulunan evraklar uyarınca mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğu ancak ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından karinenin aksi ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    Dava konusu haciz 21.08.2015 tarihinde yapılmış olup, haciz sırasında hazır bulunan üçüncü kişi istihkak iddiasında bulunmuş, alacaklının istihkak iddiasını kabul etmemesi nedeniyle İİK 96-97. maddesi uyarınca prosedür işletilerek, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/549 Esas sayılı dosyasında 03.09.2015 tarihinde takibe devam kararı verilmiştir. Karar 06.10.2015 tarihinde üçüncü kişiye bizzat tebliğ edilmesine rağmen 7 günlük süre geçtikten sonra 19.10.2015 tarihinde istihkak davası açılmış olduğundan, hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenip sonuca gidilmesi isabetsiz ise de, istem sonuçta reddedildiğinden sonucu itibariyle karar doğru olmuştur.
    Davanın usulden reddi gerektiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2. maddesi gereğince, kendisini vekille temsil ettiren davalı alacaklı yararına, maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, nispi vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırı olmakla beraber bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın 1086 sayılı HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, Yerel Mahkeme hüküm fıkrasının 4. bendindeki “... 842,16 TL nispi vekalet ücretinin” ibaresinin çıkartılarak yerine “...500,00 TL maktu vekalet ücretinin...“ ibaresinin yazılmasına, hükmün ve gerekçesinin 1086 sayılı HUMK"un 438/son maddesi uyarınca düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.