15. Ceza Dairesi 2018/2824 E. , 2019/14550 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, iftira
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f-son (3 kez), 267/1, 62, 52/2, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve iftira suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, internet ortamı üzerinden araç satış ilanı verdiği, katılanlar ..., ... ve ..."ın ilan vasıtasıyla sanığa ulaştığı, araç alım satımı konusunda anlaştıkları, sanığın katılandan satış için kapora ve aracı getirmek için yakıt masrafı talep ettiği, katılanların sanığın bildirdiği miktar ve ödeme aracı ile para gönderdiği, sanığın parayı aldığı, daha sonra katılanların kendisine ulaşamadığı, bu suretle menfaat temin ettiği, müşteki ..."nun kimlik bilgisini kullanarak ceza soruşturması geçirmesine neden olduğu iddia edilen somut olaylarda;
1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtları, suça konu menfaatin edinildiği ilan, Akbank dekontu, TİB kayıtları, Halkbank cevabi yazıları, sanığın sabıkasına konu ilamlar ve kesinleşme şerhleri, bankasız havale gönderme dekontları, Garanti Bankası cevabi yazıları, Gebze İlçe Emniyet Müdürlüğünün cevabi yazısı ve ekindeki CD inceleme tutanağı, emanet eşya makbuzu, 24/12/2012 tarihli bilirkişi raporu, sanık savunması, müşteki ve katılan beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, sanığın ikrarı ve diğer deliller ile atılı dolandırıcılık eylemini işlediğini sabit gören mahkeme kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında iftira suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
TCK 267/1. maddesinde tanımlanan iftira suçunun oluşması için, yetkili makamlara ihbar ve şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulamasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir. Somut olayda; sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini adli veya idari bir makam önünde kullanmadığı,
Sanığın, katılan ..."ya karşı işlediği dolandırıcılık eyleminde internet ortamında müşteki ... adı ile ilanda bulunması neticesinde müştekinin ceza soruşturması geçirdiği, sanık ve müştekinin birbirlerini tanımadığı, sanığın katılandan hile ile menfaat temin ettiği, bu nedenle müştekinin adını kullandığı, müştekiye yönelik iftira suçunun yasal unsurları oluşmadığının anlaşılması karşısında, sanığın atılı iftira suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.