23. Hukuk Dairesi 2013/871 E. , 2013/2356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının, sözleşmeden cayılmasını önlemek için, müvekkilinden ....000,00 TL bedelli teminat senedi aldığını, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmamasına rağmen söz konusu senedi banka aracılığıyla tahsilata koyduğunu belirtmiş; cevaba cevap dilekçesinde senedin vade tarihinin bulunmadığını, bono vasfında olmadığını, müvekkilinin paraya ihtiyacı olmadığını, davalının müvekkilinin,yetmiş yaşında olması ve okuma yazma bilmemesinden yararlanarak imza attırdığını ileri sürerek, müvekkilinin tahsile konulan ....05.2012 vade ....000,00 TL miktarlı senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %40 kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra, müvekkilinden borç para istediğini, müvekkilinin de inşaatının aksamaması için davacıya borç para vererek, senet aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ön inceleme duruşmasında dava konusu bononun, keşide tarihinin bulunmaması nedeniyle adi senet niteliğinde olduğu, adi senet niteliğindeki bu belgenin davacıya verilen nakit borç karşılığı düzenlendiği savunması karşısında, davacının belgenin arsa payı inşaat sözleşmesine teminat olarak verildiği iddiasının yazılı delil veya kesin delillerle ispatının gerektiği, davacı tarafça yazılı bir delil sunulmadığı gibi, yemin deliline de dayanılmadığı, adi senedin teminat senedi olarak düzenlendiği iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın redine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, ........2012 tarihli duruşmada, uyuşmazlık noktası ile ilgili tespit yapılmış ve taraf vekilleri mahkemenin uyuşmazlık konusu tespitlerine katıldıklarını imzalı olarak beyan etmiştir. Uyuşmazlık konularının mahkemece ........2012 tarihli oturumda tespiti sırasında iddia; dava konusu senedin teminat senedi olarak alındığı, davalıdan nakit borç para alınmasının söz konusu olmadığı, davacının yaşlı ve okur yazar olmadığından faydalanılarak dava konusu senedin imzalatıldığı şeklinde tespit edilmiştir. Ayrı oturumda, davacı vekili, "her ne kadar teminat senedi olduğu iddiamız yönünde yazılı delilimiz yok ise
de, biz müvekkilin yanıltılması suretiyle bu belgenin imzalatıldığı iddiamız yönünde senedin müvekkilden alınış şekline ilişkin tanıklarımızın dinlenmesini, ayrıca davacı taraf borç verdiğini iddia etmekle bu yönden davalı defterlerinin incelenmesini talep ediyoruz." şeklinde davalı vekili ise " Bizim davacı iddialarına ilişkin tanık dinletmesine muvafakatımız yoktur, bononun borç karşılığı değil teminat olarak verildiği tanıkla değil yazılı delille ispatlanması gerekmektedir, ayrıca davacı müvekkilinin okuma yazma bilmemesi sebebiyle kandırılarak bu belgenin alındığını iddia etmiş ise de; davacı taraf belgelerin altındaki imzayı inkar etmediği gibi, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve davaya ilişkin vekaletnameyi de düzenlemiştir, davacı iddialarının kabulü mümkün değildir. Yasal delilleri ortaya konulamayan davanın reddine karar verilmesini talep ederiz" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkemece, iddianın sadece senedin teminat senedi olarak verildiği kısmıyla ilgili değerlendirme yapıldığı halde, davacının yaşlı ve okuma yazması olmamasından faydalanılarak senedin imzalatıldığı şeklindeki iddiası ve delilleri üzerinde durulmadan hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece, uyuşmazlık konusu olarak tespit edilen davacının yaşlı olması ve okuryazar olmamasından faydalanılarak senet imzalatıldığı şeklinde cevaba cevap dilekçesinde değiştirdiği iddiasına, davalının iddianın değiştirilmesine muvafakatı olmadığını belirtmek suretiyle hemen usuli tarzda karşı çıkıp çıkmadığı üzerinde de durularak davacının anılan iddiası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmamıştır.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararının tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.