15. Ceza Dairesi 2017/9695 E. , 2019/14546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-g, 168/2, 62/1, 53, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın internet ortamından satış ilanı verdiği, kendisine ulaşan katılan ile telefon satışı konusunda anlaştıkları, katılanın parayı sanığa gönderdiği halde sanığın bahse konu telefonu göndermeyerek dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; iddia, katılan beyanı, sanık savunması, tanık beyanı, havale dekontları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, sanığın tevilli ikrarı ve diğer deliller ile atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğini sabit gören mahkeme kabulunde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin suçun unsurlarının oluşmadığı ve suç kastının bulunmadığına yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilirken CMK 232/6. maddesine aykırı olarak uygulanan kanun maddesinin TCK 158/f yerine TCK 158/1-g olarak gösterilmesi,
2-UYAP"tan temin edilen adli sicil kaydına göre, suç tarihinde sabıkası bulunmayan sanığın, yüklenen nitelikli dolandırıcılık suçundan oluşan maddi zararı etkin pişmanlık göstererek giderdiği gözetilmeksizin, dosyaya yansımış denetime imkan verecek mahiyette yasal, objektif ve yeterli gerekçe olmaksızın hüküm yerinde soyut yeniden suç işlemeyeceği yolunda kanaat oluşmadığı değerlendirmesiyle 5237 sayılı TCK"nın 51/1. maddesinde belirtilen erteleme ve 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde belirtilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10/12/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
Karşı Oy;
Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmama gerekçesi gerekçeli kararda “sanığın uyap sisteminden alınan ve sistemde kayıtlı olduğu tüm dosyalardaki bilgilerin görüntülenmesi sonucuna dair belgeden sanık hakkında Küçükçekmece 6-8-12.Asliye Ceza Mahkemesi, Bakırköy 3-8-10-11.Ağır Ceza Mahkemelerindeki ceza dava dosyaları ve bu dosyalarda sanık hakkında yakalama kararları bulunduğu hususu dikkate alındığından sanık hakkında verilen hapis cezasının sanığın kişiliği, birden fazla ceza mahkemesi tarafından sanık hakkında çıkartılmış olan yakalama emirleri dikkate alındığında sanığın bir daha suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde kanaat oluşmadığından sanık hakkında TCK. 50, 51 ve CMK. 231 maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklinde belirtilmiştir.
CMK’nın 231/6. maddesinde; “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği konusunda kanaate varılması” şeklinde sanığa ilişkin subjektif koşul olarak belirtilen husus düzenlenmiştir. Buna göre, sanık hakkında kanaate ulaşmak üzere iki husus gözetilecektir. Bunlar, “kişilik özellikleri” ile “duruşmadaki tutum ve davranışlar” dır. Yasada bu iki unsurun içeriği ile ilgili ölçüt bulunmamakla birlikte gerekçesi gösterilmek koşuluyla hakimin bu yönden geniş takdir hakkı vardır. Önemli olan sanığın kişilik özellikleri hakkında olumlu veya olumsuz bir kanaate varılmasının dosyadaki bilgi ve belgeye dayanması, başka bir anlatımla gerekçenin dosya içeriği ile uyumlu olmasıdır. Sanığın kişiliği değerlendirilirken, duruşmadaki tutum ve davranışları, sanığın pişmanlık gösterip göstermediği, gerçeklerin ortaya çıkmasında katkıda bulunup bulunmadığı, halen devam eden veya tekerrüre esas olmayan yargılamalarının varlığı kişiliği yönünden hakimde vicdani kanaat oluşturabilecek nedenler arasında gösterebiliriz.
Somut olayda, mahkeme heyeti tarafından, UYAP sisteminde yapılan kontrollerde devam eden benzer suçlardan yargılamaları gösterilerek, somut gerekçelerle sanığın kişiliği olumsuz değerlendirildiğinden hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Anılan nedenlerle ilk derece mahkemesi tarafından kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından sayın çoğunluğun (2) nolu bozma düşüncesine, ayrıca suçun doğru olarak nitelendirilmesi nedeniyle kanun maddesinin TCK 158/1-f yerine TCK 158/1-g olarak yazılmasının maddi hata olduğundan hükmün bozulmayarak, eleştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, mahkumiyet hükmünün bu nedenlerle bozulmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.