11. Hukuk Dairesi 2015/15388 E. , 2016/4620 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/04/2015 tarih ve 2014/1314-2015/279 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 27.08.2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında müvekkilinin ibra edilmemesi yönünde alınan kararın iptali ile müvekkilinin ibra edilmesinin gerekli olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının 16.01.2014 tarihinde hisselerini devrederek şirketten ayrıldığının sabit olduğu, dava ve genel kurul tarihi itibariyle yönetim kurulu üyesi olmadığından dava hakkı ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, bir an için aktif husumet ehliyeti bulunduğu kabul edilse dahi, davacı hakkında sorumluluk davası açılması yönünde alınmış bir karar bulunmadığı gibi açılmış bir sorumluluk davası da bulunmadığı, iptali istenilen genel kurul kararının davacının ibra edilmemesine ilişkin olduğu, bu haliyle kararın tek başına uygulanabilir bir niteliğinin bulunmadığı, bu kararların yalnızca sorumluluk davasının dayanağı durumunda olduğu, bu nedenle yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılmadıkça öncelikli bir aşamada dava etmelerinin mümkün olmadığı, hal böyle olmakla davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına kural olarak ibra edilmeme kararına bağlı olarak açılmış bir sorumluluk davasının mevcut olması halinde, yöneticiler hakkında verilen ibra edilmeme kararının, açılmış sorumluluk davasında değerlendirilecek olmasının mümkün bulunması nedeniyle,
yöneticilerin hemen ibra edilmeme kararının iptali davasını açmakta hukuki yararlarının bulunmamasına, 27.08.2014 tarihli genel kurulda alınan o tarihte yönetim kurulu üyesi olan davacının ibra edilmemesine ilişkin olarak davanın 31.10.2014 tarihinde açılmış bulunmasına genel kurul tarihi ile dava tarihi arasında Dairemiz uygulamaları ile kabul edilen sorumluluk davası açılması için gereken makul bir sürenin geçmemiş bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.