Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen, 3.000.00 YTL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacı vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19/06/2007 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili ile karşı taraf vekili geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava 17.06.2003 tarihinde meydana gelen zararlandırıcı sigorta olayı sonucu %46 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacıya %30, davalılar E.Pet.Tur.Ltd.Şti. ile A.D.’a toplam %70 kusur veren 26.12.2005 tarihli kusur bilirkişi raporu karara esas alınmak suretiyle, davacının maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davanın niteliğine göre davalıların tazminattan sorumlu tutulmaları kural olarak kusurlu bulunmaları ile mümkündür.Bu yönün ise, başka bir anlatımla, davalıların kusurlu olup olmadıkları, varsa kusur oranlarının, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile, tesbit edileceği yönü tartışmasızdır. Mahkemenin hükmüne esas aldığı 26.12.2005 tarihli kusur bilirkişi raporunda davalılardan D. Pet.Nak.Tur.Tic.Ltd.Şti.’ne kusur verilmemiştir.Hal böyle olunca anılan davalının nedenleri açıklanmadan hüküm altına alınan tazminattan sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Davacının iş kazası sonucu %46 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kaldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık takdir edilen manevi tazminatın miktarı ile maddi tazminatın hesaplanmasına esas ücretin belirlenmesindedir.
Olayın oluş şekline, müterafik kusur oranlarına, husule gelen elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda; gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine hak ve nesafet kurallarına göre, hükmedilen 3.000,00YTL manevi tazminatın az olduğu açıkça belli olmaktadır.
Ücrete yönelik temyize gelince; Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının maddi zararının hesaplanmasında gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda, davacı işçinin tecrübeli bir boya işçisi olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Tecrübeli bir boya işçisinin de asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği, açık-seçiktir.
Yapılacak iş, davacı işçinin tecrübeli bir boya işçisi olduğu tecrübeli bir boya işçisinin de asgari ücretle çalışmayacağı kabul edilerek, ilgili meslek odasından günlük veya aylık net ücretini sormak ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek davacının gerçek ücretini tespit edip davacının maddi zararını bilirkişiye yeniden hesaplattırmak, kurum tarafından hüküm tarihine en yakın tarihe göre hesaplanarak bildirilen peşin sermaye değerini zarardan indirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre hesap raporuna yönelik sair itirazların ileride incelenmesine, davacı ile davalılar yararına takdir edilen 500.00 YTL. duruşma Avukatlık parasının karşılıklı olarak birbirlerine yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 19/06/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.