21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/16784 Karar No: 2007/9839
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/16784 Esas 2007/9839 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirkette geçirdiği çalışma sürelerinin Kuruma bildirilmemesi nedeniyle işverenin tespit edilmesini istemiştir. Mahkeme, tanık ifadelerine dayanarak isteği kabul etmiştir. Ancak, davalı şirketin ibraz ettiği belgelerde davacının imzasının bulunduğu anlaşıldığı için, davacının bu dönemlerde kesintili olarak çalıştığı karinesine varılmıştır. Yasa gereği, işveren tarafından verilmeyen veya Kurum tarafından tespit edilmeyen sigortalıların çalışmaları mahkemeye başvurarak ispatlanabilir. Ancak, yazılı belgelerin bulunması durumunda tanık ifadelerine değer verilemez. Bu nedenle, davacının istemi reddedilmelidir. Kanun maddesi olarak, davacının isteminin dayanağı olan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi belirtilmiştir.
21. Hukuk Dairesi 2006/16784 E. , 2007/9839 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Sakarya İş Mahkemesi Tarih : 21.09.2006 No : 96-623
Davacı, davalılardan ivşerene ait işyerinde 01.04.1992-15.04.1992 tarihleri arasında ve 05.11.1994 tarihinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, 01.04.1992-15.04.1992 tarihleri arasında ve 05.11.1994 tarihinde davalı şirkete ait iş yerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, tanık sözlerine dayanılarak istemin kabulüne karar verilmiştir.. Yapılan incelemede davalı şirkete ait (40955) sicil nolu iş yerinde 15.04.1992 tarihinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgesinin kuruma verildiği, 15.04.1992-28.02.2003 tarihleri arasında geçen çalışmalarının kuruma bildirildiği uyuşmazlık konusu dönem olan 1992 yılı nisan alında 15 gün, 1994 yılı kasım ayında 26 gün çalışmaları ile ilgili ücret tediye bordrolarında davacının imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi olup yönetmelikle tesbit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurum’ca tesbit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurum’ca dikkate alınacağı belirtilmiştir. Gerçekten, davacının işyerindeki çalışmaları28.06.1993, tarihli davacının imzasını taşıyan işe giriş bildirgesi ile Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak primleri ödenmiştir. davalı işverenin ibraz ettiği 1992 yılı nisan ayı ve 1994 yılı kasım ayında kısmi çalışmalarına ait ücret tediye bordrolarında davcının imzasının bulunduğu anlaşıldığından, davacının bu dönemlerdeki çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin bulunması durumunda tanık sözlerine değer verilemez. Dairemizin giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Bu nedenle davacının tesbitini istediği süreler yönünden istemin reddine karar vermesi gerekirken kabulüne dair verilen karar doğru değildir.H.G.K.’nun 25.06.2003 gün ve 2003/410 Esas-424 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi