Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/486 Esas 2018/10902 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/486
Karar No: 2018/10902
Karar Tarihi: 19.11.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/486 Esas 2018/10902 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/486 E.  ,  2018/10902 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; 14.06.2013 tarihinde davalı ... tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı ... araçta ... dışındaki müvekkiller yolcu olarak bulunmaktayken çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini ve sonucunda müvekkil ..."nın sakatlandığını, diğer müvekkillerin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ... için 1.000,00 TL, ..., ..., ... için 10,00 TL"den 30,00 TL toplamda 1.030,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; birleşen dosyada da, ... plakalı aracın trafik sigortacısı olan davalıdan fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ... için 1.000,00 TL, ..., ..., ... için 10,00 TL"den 30,00 TL toplamda 1.030,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı itibari ile maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm; davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- 1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 166. maddesi uyarınca, asıl ve birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, asıl ve birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, infazda tereddüt oluşturacak şekilde asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması doğru görülmediğinden, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.