Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - kasten yaralama - 6136 sayılı Yasaya aykırılık - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/5435 Esas 2014/2987 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/5435
Karar No: 2014/2987
Karar Tarihi: 07.05.2014

Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - kasten yaralama - 6136 sayılı Yasaya aykırılık - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/5435 Esas 2014/2987 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık M.U. öldürmeye teşebbüs suçundan yargılanıyordu ancak son celiste hazır bulunmadı ve müdafii de yoktu. Duruşmaya gelmeyen sanık müdafiinin duruşmada hazır bulunması ve savunma yapması gerektiği düşünülmeden hüküm verildiği için savunma hakkının kısıtlandığı belirtildi. Ayrıca, diğer sanıkların ve müştekilerin durumu gözetilmeyip hukuki durumlarının tespiti yapılmadan hüküm verilmesi usule aykırı olarak değerlendirildi. Bu nedenlerle, Musa'nın hükmü bozuldu ve diğer sanıkların hükümleri ile ilgili irtibat nedeniyle tebliğnamedeki düşünceye uyulduğu bildirildi. Kanun maddeleri ise, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, kasten yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık olarak belirtildi.

1. Ceza Dairesi 2012/5435 E. , 2014/2987 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No: 1 - 2012/125829
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO: 24/11/2011, 2009/184 (E) ve 2011/631 (K)
SUÇ : Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılık

TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren, olası kast ile mağdur Müzaffer’i öldürmeye teşebbüs suçundan yargılanan sanık M.. U..’nın hükmün kurulduğu 24.11.2011 tarihli son celsede hazır bulunmadığı ve müdafiinin de hazır olmadığı anlaşılmakla, CMK.nun 188/1. maddesi uyarınca duruşmaya gelmeyen sanık müdafiinin duruşmada hazır bulunarak görevini yapmaya zorlanması, katılmadığı oturumlardaki bilgi, belge ve işlemlere karşı savunma yapmaya davet edilmesi, gerektiğinde CMK.nun 150/3. maddesi uyarınca yeniden zorunlu bir müdafii görevlendirilmesi yoluna gidilerek savunmada oluşan boşluk ve kısıtlılığın giderilmesi gerektiği düşünülmeden, adıgeçen sanığın müdafii hazır bulundurulmaksızın son hükmün kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Kardeş olan sanıklar Musa ve İ.. U.. ile karşı tarafta müşteki Halil İbrahim, H.. K.., Fuat ve Y.. K.., T. H. ve M.. E.. arasında olay günü saat 17.00 sıralarında ve saat 21.00 sıralarında olmak üzere iki aşamalı olan olaylardan, ilk aşamada bulunan mağdurlar Fuat, Turgay ve Yüksel ile ikinci aşamada yer alan müşteki Halil İbrahim"e yönelik eylemler nedeniyle ihbar edilen kamu davaları açılmış ise bu dosyaların birleştirilerek sanıkların hukuki durumlarının tespiti gerektiğinin gözetilmemesi,
Usule aykırı olup, sanık Musa müdafiinin ve C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair cihetleri incelenmeksizin, sanık Musa hakkındaki hükmün öncelikle bu nedenle ve sanıklar Hasan ve İsa hakkındaki hükümlerin ise irtibat nedeniyle tebliğnamedeki düşünce gibi CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 07/05/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.