17. Hukuk Dairesi 2016/301 E. , 2018/10890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli sakatlık sonucu 5.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 25.213,60 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, sorumluluğunun ... limitleri dâhilinde olduğunu, temerrüde düşmediğini, dava haksız fiile dayandığı için hükmedilecek faizin avans faizi değil yasal faiz üzerinden olması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasının kabulü ile 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren 20.213,60 TL’nin ıslah tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 25.213,60 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle cismani tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, dava ve ıslah dilekçesinde, davaya ve ıslaha konu ettiği maddi tazminat için kaza tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktara, davalı ... şirketi yönünden
dava tarihinden, ıslah dilekçesine konu edilen bölüme ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı ..."nun 99/1. maddesi ile ... Genel Şartları"nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Mahkeme tarafından, davalı ... şirketi yönünden, dava dilekçesindeki bedellere dava tarihinden faiz işletilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte; ıslah dilekçesine konu edilen kısım itibariyle de dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmemesi doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek yerine "Davacının davasının kabulü ile, 25.231,60 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.