Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5475
Karar No: 2019/4787
Karar Tarihi: 16.10.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5475 Esas 2019/4787 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/5475 E.  ,  2019/4787 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek, ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2014/8661 sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalı tarafından 28.08.2012 tarihli sözleşmeyle kararlaştırılan taahhütlerinin bir kısmının müşteri çek ve senetleriyle ödediğini, davacıya toplamda 70.116 TL ödeme yapıldığını, ödemelerin sözleşmeyle kararlaştırılan miktardan 5.116 TL daha fazla olduğunu, bunun nedeninin davacının 39.000 TL"lik bonoyu bankaya tahsile koyduğundan ve eksik ödeme banka tarafından kabul edilmeyeceğinden fazlasıyla ödendiğini, ayrıca ve üstelik sözleşmede kararlaştırıldığı üzere davacının ... plakalı aracın devir işlemlerini gerçekleştirmesine rağmen, ... plakalı aracın devrini gerçekleştirmediğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2013/7884 sayılı dosyasından ilamsız icra yoluyla icra takibine geçtiği, takip dayanağının 28/08/2012 tarihli sözleşme olduğu, 31/10/2014 tarihinde borçlu ... tarafından borca, takibe ve faize itiraz edildiği ve aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği, taraflar arasında 28/08/2012 tarihli " iş yeri Devir Teslim Tutanağı" başlıklı iş yeri devri sözleşmesi yapıldığı, sözleşme gereğince davacının Toptancılar çarşısı 5. Blok Güldağı Sok. No:43/A adresinde bulunan işyerini 28/08/2012 tarihine kadarki alacak ve borçlarıyla birlikte, ayrıca davacıya ait şirket adına olan ... ve ... plakalı araçları 65.000,00 TL bedelle davalıya devrettiği ve 65.000,00 TL"lik ödeme planı hazırlandığı, davalının dosyada bulunan ve davacı tarafça kabul edilmeyen bir kısım belgelerden sözleşmeye istinaden bir kısım ödemeleri yaptığı, Trafik tescil müdürlüğünden gelen yazıya göre davacının da ... plakalı aracı devrettiği ancak 42 BST 66 plakalı aracın davalıya devredilmediği, 6098 sayılı TBK."nun 97. maddesinde; "Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir." şeklinde, TBK. 98. maddesinde; "Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmede, taraflardan birinin borcunu ifada güçsüzlüğe düşmesi ve özellikle iflas etmesi ya da hakkındaki haciz işleminin sonuçsuz kalması sebebiyle diğer tarafın hakkı tehlikeye düşerse bu taraf, karşı edimin ifası güvence altına alınıncaya kadar kendi ediminin ifasından kaçınabilir. Hakkı tehlikeye düşen taraf, ayrıca uygun bir sürede istediği güvence verilmezse sözleşmeden dönebilir." şeklinde düzenleme yapıldığı, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince davacının devretmekle yükümlü olduğu ... plakalı aracı davalıya devretmediği, devretmeyi teklif ettiğini de ispat edemediği, davacının kendi borcunu ifa etmeden davalıdan alacağını talep edemeyeceği, kaldı ki davalının bir kısım ödemeleri yaptığı gerekçesi ile davanın reddine, İİK.67/2 maddesi gereğince reddedilen 46.000,00 TL"nin takdiren %20" si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
    Bölge Adliye Mahkemesi’nce yapılan yargılama neticesinde davacı vekili, tarafından dava dilekçesinde, alacağın işyeri devir sözleşmesinden kaynaklandığı kabul edildiği, yargılama aşamasında borcun dayanağının davalının işyerindeki mal bedellerinin ödenmesi olduğuna ilişkin herhangi bir iddiada bulunulmadığı, HMK"nun 357/1.maddesi gereğince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen hususlar istinaf incelemesi aşamasında ileri sürülemeyeceğinden davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmediği, davacı icra takibinde haksız ise de kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı, dolayısıyla İİK"nun 67/2. maddesinde düzenlenen kötüniyet tazminatı şartları mevcut olmadığından davalı lehine kötüniyet tazminatı verilmesi doğru değil ise de HMK. nın 355. maddesi gereğince istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması, bölge adliye mahkemesinin kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetebileceği belirtilmiş olması nedeniyle istinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden bu hususun incelenemediği, davacı tarafından işyeri devir sözleşmesinden kaynaklandığı belirtilen borcun davalı tarafından ödendiğinin ispat edilmiş olmasına ve alacağın dayanağının başka bir borca ilişkin olduğu hususunun iddia ve ispat edilememiş olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk derece mahkemesi davacının işyeri devri kapsamında davalıya mülkiyetinin devri gereken 2 adet aracın devrinin yapılmamış olmasını gerekçe göstererek davayı reddetmiş ve istinaf mahkemesi de bu gerekçeyi benimseyerek istinaf talebinin reddine karar vermişse de davalı esas itibariyle borcunu fazlasıyla ödediğini savunmuş ve bir aracın devrinin henüz yapılmamış olmasına dayanmamıştır. Bu itibarla davalı tarafından ileri sürülmeyen bir savunmanın ilk derece ve istinaf mahkemelerince resen dikkate alınması uygun görülmemiştir.
    Öte yandan davalı borcu kabul etmiş ancak ödendiği iddiasında bulunmuştur. Sözleşmedeki ödeme planında ödemelerin taksitler halinde 10.000 TL ve 5.000 TL"lik çeklerle olacağı belirtilmiştir. Davalının sunduğu ödeme dekontlarından 10.000 TL’lik ödeme dekontundaki açıklamaya göre bu ödemenin bu sözleşmeye ait olduğu anlaşılmaktadır. Yine davalının lehtarı olduğu ve davacıya ciro ettiği 4 adet çekin tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Ancak davalının sunduğu 02.01.2014 tarihli ödeme belgesinde ödeme sebebi olarak 31.12.2013 vadeli senet tahsilatı denmekte olup dava konusu sözleşmedeki ödeme planında böyle bir taksit ve senet olmadığından bu ödeme dava konusu sözleşmeye ilişkin bir ödeme olarak kabul edilemez. Ayrıca hem ilk derece mahkemesince hem de istinaf mahkemesince davalının sunduğu ödemelerin 28.08.2012 tarihli sözleşmeye ilişkin olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi de yaptırılmamıştır. Davalının başkaca da ödeme belgeleri de olup bunlar da irdelenmemiştir. Mahkemece yapılması gereken iş davalının sunduğu tüm ödeme belgeleri dikkate alınmak süretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak ödemelerin dava konusu sözleşmeye ait olup olmadığı saptanmalı ve yapılan ödemelerin açıklama kısmının sözleşmeye ilişkin olması halinde TBK"nın 102. maddesi gereğince davacı bu ödemelerin başka bir alacağa yönelik olduğunu ileri sürdüğü takdirde bu defa ispat yükü davacıda olup, tahkikat bu ilkelere göre tamamlanmalıdır. Eksik tahkikatla yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi