Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1985
Karar No: 2021/1089
Karar Tarihi: 09.03.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/1985 Esas 2021/1089 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/1985 E.  ,  2021/1089 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

    Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... MDF Orman Ürünleri San. Tesisleri İthalat İhracat ve Tic. AŞ ve diğerleri aleyhine 26/12/2014 gününde verilen dilekçe ile taksirle ölüme sebebiyet verme nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/11/2018 günlü karara karşı davalı şirket vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen 16/04/2019 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı şirket vekili tarafından adli yardım talepli olarak istenilmekle, daha önceden belirlenen 09/03/2021 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü. Dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    Davalı şirket vekili, temyiz dilekçesi ile birlikte adli yardım isteminde bulunmuştur. Adli yardım istemi kanun yoluna başvuru sırasında istendiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 336. maddenin 3. fıkrası uyarınca davalı şirketin adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
    6100 sayılı Kanun’un 334. maddesinde “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuka korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır” hükmü getirilmiştir. Aynı Kanun’un 336. maddesinde ise “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali duruma ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.Davalı şirketin temyiz harcını ödeme gücünden yoksun olduğunu ve adli yardım koşullarının oluştuğunu kanıtlayacak istemine mesnet belge sunmadığı ve adli yardım isteminin yukarıda belirtilen Kanun hükmünün öngördüğü şartları taşımadığı anlaşıldığından, adli yardım isteminin kabulü mümkün olmayıp reddi gerekmiştir.
    Temyiz harç ve giderleri yönünden 6100 sayılı Kanun’un 366. maddesinde yapılan yollama nedeniyle HMK 344. maddesinin 1. fıkrası ve 346. maddesinin 2. fıkrası hükümlerinin temyizde de kıyasen uygulanması gerekir. 344. maddenin sonucu olarak; temyiz dilekçesi verilirken, temyiz kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderlerin ödenmesi gerekli olup, bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirilmesi, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. 6100 sayılı Kanun hükümlerine göre temyizde de kıyasen uygulanması gereken 05/01/1949 tarih, 1944/2 esas, 1949/1 karar sayılı içtihadı birleştirme kararına göre bu kararı verme yetkisi temyize konu kararı veren mahkemeye ait olduğundan Yargıtayca bu karar verilemez. Mahkemece verilecek bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde, 346. maddenin 2. fıkrası hükmünün kıyas yoluyla uygulanması gerekir. Kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilen anılan maddenin sonucu olarak ise; bu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilmesi mümkün olup, temyiz yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece Yargıtaya gönderilecek, Yargıtay tarafından; bu karar yerinde görülmezse, ilk temyiz dilekçesine göre gerekli inceleme yapılacaktır.
    Adli yardım talebinin reddine dair Yargıtay kararının kesinleşmesi halinde davalı şirketin temyiz itirazlarının incelenebilmesi için yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılarak temyiz harç ve masraflarının da tamamlatılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1) Davalı şirketin adli yardım talebinin REDDİNE,
    2) Kararın davalı şirkete tebliğine,
    3) 6100 sayılı Kanun’un 6459 sayılı Kanunla değişik 337. maddesinin 2. fıkrası uyarınca bir hafta içinde mahkemeye dilekçe vermek suretiyle karara itiraz edebileceğine,
    4) Davacı tarafından adli yardım talebinin reddi kararına karşı itiraz dilekçesi verilmesi halinde, dosyanın 6100 sayılı Kanun’un 11/04/2013 tarih ve 6459 sayılı Kanun"un 23. maddesi ile değişik 337. maddesinin 2. fıkrası uyarınca itirazı incelemekle görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmek üzere Başkanlığımıza gönderilmesine,
    5) Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararımızın itiraz edilmeyerek kesinleşmesi halinde ise, temyiz harç ve giderlerinin ikmal edilmesi için 6100 sayılı Kanun’un 366. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken aynı Kanun"un 344. maddesi uyarınca işlem yapılmasına, (anılan hükümler uyarınca adli yardım isteminin reddi kararının tebliğ ile temyiz harç ve giderinin yatırılmaması halinde temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verme görevi Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine aittir)
    Yukarıda gösterilen nedenlerle gerekli işlemler tamamlandıktan sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 09/03/2021 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davalılardan ... Sunta MDF Orman Ürünleri San. Tesisleri İthalat İhracat ve Tic. AŞ vekili temyiz dilekçesi ile birlikte adli yardım isteminde bulunmuştur.
    Adli yardım istemi kanun yoluna başvuru sırasında istendiğinden, 6100 sayılı HMK’nın 336/3 maddesi uyarınca davalı tüzel kişinin bu isteminin incelenme yerinin Yargıtay olduğu ve temyiz harç ve giderlerinin tamamlatılmasına yönelik Daire görüşüne katılmakla birlikte;
    Bilindiği üzere;
    6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu"nun 334. maddesi ile adli yardımdan yararlanacak kişiler belirlenmiş olup, birinci fıkrasında gerçek kişiler, ikinci fıkrasında ise tüzel kişilerin adli yardımdan yararlanabilecekleri düzenlenmiştir.
    Nitekim, anılan madde gerekçesinde, ‘‘İkinci fıkrada, gerçek kişiler için öngörülen adli yardımdan, istisnai olarak, kamuya yararlı dernek ve vakıfların da yararlanabilmeleri düzenlenmiştir. 1086 sayılı Kanunda, gerçek kişilerden başka sadece hayır kurumlarının adli yardım talebinde bulunabilecekleri düzenlenmişti. Ancak hukukumuzda, hayır kurumu adı altında bir tüzel kişilik kategorisi bulunmamaktadır. Kamuya yararlı dernek ve vakıfların faaliyetleri sırasında taraf olmak zorunda kalacakları dava ve işler sebebiyle yapacakları harcamaları karşılayacak yeterli mali kaynaklarının bulunmaması durumunda, gerçekleştirebilecekleri kamuya yararlı faaliyetlerin de tehlikeye girmesi söz konusu olabileceğinden, bu tür tüzel kişilerin de adli yardımdan yararlanmaları uygun bulunmuştur.’’
    Şeklinde açıklama getirilmiştir.
    Gerek maddenin düzenlemesinde, gerekse gerekçe kısmında, Kanun koyucunun bir irade ve tercih ortaya koyduğu; geçek kişiler, kamuya yararlı dernek ve vakıflar şeklindeki tüzel kişiler saydığı, bunun dışında kalan tüzel kişiler: şirketler, kooperatifler vs. yönünden ise adli yardımı öngörmediği açıktır.
    Elbette, bir tüzel kişi olan şirketin de mal varlığındaki aktifin tükenmesi, iflası vs. gibi sebeplerle tarafı olduğu davaları takip etmekte ekonomik olarak sıkıntıya düşmesi mümkündür. Ancak, yukarıda sayılanlar dışındaki tüzel kişilerin, adli yardım müessesesinden yararlanabilmesi için yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunduğu kanaatiyle Daire çoğunluğunun geri çevirme gerekçesine katılmıyorum. 09/03/2021












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi