MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili; ... ... 18. İcra Müdürlüğünün 2015/8289 - 2015/8290 Esas sayılı takip dosyalarında haciz konulan... ve ...Plakalı araçların ... 50. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/12/2012 tarihli ve 2012/108 Esas, 2012/324 Karar sayılı ilamı ile mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğuna karar verildiğini, kararın 01/02/2013 tarihinde kesinleştiğini belirterek istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili; davacı tarafından sunulan mülkiyet tespitine ilişkin kararın muvazaalı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; dava konusu mahcuza ilişkin olarak verilen kesinleşmiş karar bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Davacı üçüncü kişi her ne kadar mahcuzun mülkiyet tespitine ilişkin olarak ... 50. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/12/2012 tarihli ve 2012/108 Esas, 2012/324 Karar sayılı ilamını dosyaya sunmuş, mahkeme tarafından da mahcuz mülkiyetine ilişkin kesinleşmiş karar bulunduğu gerekçesiyle dava kabul edilmiş ise de; delil olarak dayanılan ilamda alacaklının taraf olmadığı davanın borçlunun kabulü ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle anılan ilamın davada taraf olmayan alacaklı aleyhine delil olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Her ne kadar gerekçeli kararda alacaklının cevap dilekçesinden bahsedilmiş ise de dosya içinde ve UYAP sistemi üzerinde taranmış bir cevap dilekçesi dosyada bulunamamıştır.

Öncelikle davalının cevap dilekçesi dosyaya kazandırıldıktan sonra, dilekçede belirtilen deliller değerlendirilmek suretiyle yargılama yapılarak karar verilmesi gerekirken, mülkiyetin tespitine ilişkin ilama atıf yapılmak suretiyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.