17. Hukuk Dairesi 2016/287 E. , 2018/10887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin trafik kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilleri için 50’şer TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 27.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dâhil olmak üzere limit sınırları içinde tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini müvekkili Halil için 41.492,08 TL’ye, Vatha için 36.317,87 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, motosiklet sürücüsü ... "ın ehliyetsiz ve kaskı bulunmadığını, müterafık kusurlu olduğunu, müteveffanın kask veya herhangi bir koruyucu önlem almadan bindiğini, haksız fiilden kaynaklanmakta olup faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, davacılardan anne ... için 29.054,29 TL, baba ... için 33.193,66 TL olmak üzere toplam 62.247,95 TL"nin 27/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak, davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar lehine hesaplanan tazminatlardan, müterafik kusur nedeniyle mahkeme tarafından yapılan indirim sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, davanın kısmen reddine karar verildiğinden, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmiştir.
Oysa, yasal düzenlemeler gereği, TBK"nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceğinin göz önüne alınması gerekirken, davalı yararına müterafik kusur indiriminden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmeyeceğinden hükmün, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7.maddesi gereğince düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 6.bendinin hükümden çıkartılmasına hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.188,16 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.