11. Hukuk Dairesi 2015/14636 E. , 2016/4595 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/06/2015 tarih ve 2014/527-2015/195 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, mülkiyeti müvekkili şirkete ait vasıta ile davalıya ait 2 adet ark ocağı filtre ünitesinin nakliyesi esnasında maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, çekicinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesini akdeden ... tarafından kaza nedeniyle oluşan zararın müvekkili şirketçe ödenmesinin talep edildiğini, 26.800,00 TL hasar ödemesinin müvekkili şirket tarafından 4 eşit taksit halinde ödeme yapılmaya başlandığını, müvekkili şirket tarafından hasar bedelinin ödenmesi talep edilmiş olmasına rağmen davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek, 26.800,00 TL"nin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taşıyan ve taşıtanın izin belgesi almaksızın yükü taşımaları veya taşıtmalarından kaynaklanan her türlü zararda taşıyan ve taşıtanın birlikte sorumlu olduğu, bu sorumluluk ortak sorumluluk olduğu için birbirlerine kusuru oranlarında rücu etmelerinin mümkün olmadığı, davacı şirketin oluşan zarara katlanması gerektiği, yükleme yapılırken yasa maddesine uygunluk yönünden denetleme yapması gerekirken yapmadığından oluşan zarara da katlanması gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşıma sırasında 3. kişilere verilen zararı ödeyen taşıyanın taşıtana karşı açtığı rücuen alacak davasıdır.Mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.Ancak, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine göre, yüklemenin kime ait olduğu, eğer davalıya ait ise, davacı taşıyanın yüklemeye nezaret yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği ve buna bağlı olarak tarafların kusur durumu değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, iki tarafın da % 100 kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.