21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/16017 Karar No: 2007/9743 Karar Tarihi: 14.6.2007
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/16017 Esas 2007/9743 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, isteğe bağlı sigortalılık süresinin tesbiti ve yaşlılık aylığı bağlanması için davalıya dava açmıştır. Mahkeme, davacının isteğinin kabulüne karar vermiş ancak davalı vekilinin temyiz itirazları sonucu hüküm bozulmuştur. Davacının Bağ-Kur ve SSK'ya tabi hizmetlerinin birleştirilmesi yoluna gidildiği ve Bağ-Kur'un davaya katılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise 1479 sayılı Yasa ve 2829 sayılı Yasa'dır.
21. Hukuk Dairesi 2006/16017 E. , 2007/9743 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Bursa 1.İş Mahkemesi Tarih : 14.07.2006 No : 183-1695
Davacı, 05.01.1993-01.09.2003 tarihleri arası isteğe bağlı sigortalılığının tesbitiyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının 5.1.1993-15.8.1994 ve 15.9.1994-1.9.2003 tarihleri arasındaki SSK isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin geçerli olduğuna ve yaşlılık aylığını hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir Mahkemece, istem gibi karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinde davacının 4.9.1990-13.5.1994 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı, 1.6.1994-30.6.1998 tarihleri arasında SSK isteğe bağlı sigortalı, 1.7.1998-14.2.2000 tarihleri arsında da zorunlu SSK’na tabi sigortalı olduğu, Bulgaristan’da yaptığı askerlik hizmetinden Türkiye’de muaf olduğundan 2 yıllık askerlik borçlanması talebinde bulunup borcunu SSK’na 16.4.1999 tarihinde ödediği anlaşılmaktadır. Davacının yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığı irdelenirken Bağ-Kur ve SSK’na tabi hizmetlerinin 2829 sayılı Yasa maddeleri uyarınca birleştirilmesi yoluna gidildiği görülmekle bu durumun dava dışı Bağ-Kur’un hak alanını ilgilendirdiği belirgin olup, Bağ-Kur’un davaya katılımının sağlanmasında yasal zorunluluk bulunmaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 21.6.2006 tarih, 2006/21-363 esas, 2006/466 karar no’lu kararı da bu yöndedir. Mahkemece Bağ-Kur’un davaya katılması sağlanmalı göstereceği deliller toplanarak tüm deliller birlikte değerlendirilip bir sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına 14.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.