2. Hukuk Dairesi 2014/16641 E. , 2015/7317 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, davalı erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve davalı erkeğin alacak isteminin kabulü yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.04.2015 günü temyiz eden davacı ... Karanfildağı ile vekili Av. .... ve karşı taraf duruşma isteyen davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı erkek, davacı kadının dava dilekçesinin kendisine 20.03.2013 tarihinde tebliği üzerine, 02.04.2013 tarihinde davaya karşı cevap dilekçesi vermiş, dilekçesiyle birlikte herhangi bir harç da yatırmamıştır. Davalı erkeğin dilekçesinin hiçbir yerinde karşı dava açıldığına ilişkin bir açıklık olmadığı halde, mahkeme erkeğin dilekçedeki taleplerine dava niteliği vererek; 06.03.2014 tarihinde harcı tamamlatmıştır. Cevap dilekçesinin daha sonradan harçlandırılmış olması cevap dilekçesini karşı dava dilekçesi haline getirmez. Mahkemece, davalı erkeğin cevap dilekçesindeki boşanma ve alacak talebi hakkında "usulünce açılmış bir dava bulunmadığından, davalı erkeğin bu talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde taleplerin dava olarak kabulü ile boşanma ve alacak yönünden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece davacı kadın ağır kusurlu olarak kabul edilip boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkek eşin, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davacı kadın eşe ise izafe edilebilecek bir kusurun bulunmadığı anlaşılmaktadır.Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı erkek yararına yoksulluk nafakası (TMK. md.) ve manevi tazminata (TMK.md.174/2) hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-
Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
5-
Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK md. 4, TBK md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, 4 ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.04.2015 (Pzt.)