Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6655 Esas 2016/457 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6655
Karar No: 2016/457
Karar Tarihi: 21.01.2016

Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6655 Esas 2016/457 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, muhafaza görevini kötüye kullanmak suçundan TCK'nın 289/1, 289/1-son, 62/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkum edilmiştir. Sanığa teslim edilen araçta meydana gelen bozulma ve parça kaybı nedeniyle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı tespit edilmiştir. Ancak, bozulmanın TCK'nın 289/3. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı yeterli delil olmadığı gerekçesiyle cezada düzeltme yapılması gerekmektedir. Ayrıca, verilen adli para cezasının paraya çevrilmesinde hapis cezası indirimi yapılmamış ve taksitlendirilmesi infazda tereddüte yol açacak şekilde yapılmıştır. TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca infaz aşamasında yapılacak uygulama da dikkate alınmadığı için ihtarat yapılması gerekmektedir. Hak yoksunluklarının uygulanması bakımından geçerli Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulması gerekmektedir. Kanun maddeleri: TCK 289/1, 289/1-son, 62/1, 52/2-4, 53, 50/6 ve 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi.
16. Ceza Dairesi         2015/6655 E.  ,  2016/457 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma
Hüküm : TCK"nın 289/1, 289/1-son, 62/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
1- Sanığa 04.10.2011 tarihli teslim tesellüm tutanağı ile yediemin olarak teslim edilen araçta, 13.07.2012 tarihli tutanakta eksik olduğu belirtilen parçaların, ilk tutanakta tam ve sağlam olduklarına dair bir belirlemeye yer verilmemesi ve sanığın savunmasının aksine mahcuz malı teslim amacı dışında değerinin düşmesine sebep olacak şekilde kasten tasarrufta bulunduğuna dair yeterli delil olmaması karşısında, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle mahcuzun bozulmasına ve bir kısım parçalarının kaybolmasına neden olmak şeklindeki eyleminin TCK"nın 289/3. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Sanığa verilen 5 ay hapis ve 479 birim gün adli para cezasındaki adli para cezasının TCK"nın 52/1-2 maddesi uyarınca paraya çevrilmesi sırasında hapis cezasında indirim uygulanmadığı halde sonuç cezanın 5 ay hapis yerine 3 ay hapis cezası olarak yazılması suretiyle hükmün karıştırılması,
b- Tayin olunan adli para cezası taksitlendirilirken infazda tereddüte yol açacak şekilde "24 eşit taksit halinde, ikişer ay aralıklarla (toplamında 2 yılı geçmemek üzere)" tahsiline karar verilmesi,
./..


c- TCK 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlenmiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde TCK’nın 50/6. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
d- TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E., 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.