16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6460 Karar No: 2016/456 Karar Tarihi: 21.01.2016
Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6460 Esas 2016/456 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin muhafaza görevini kötüye kullanma suçuyla suçlu bulunmasına karar vermiştir. Ancak, kararın bazı noktaları hukuka aykırıdır. Öncelikle, sanığın suçunun oluşması için gerekli olan unsurların bulunmadığına rağmen mahkumiyet kararı verilmiştir. Ayrıca, kanun maddelerinin yanlış uygulanması sonucu infaz sırasında kısıtlamalar yaşanması mümkündür. Mahkeme kararı TCK'nin 289/1, 62, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca verilmiştir. Bu maddeler, muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun tanımını, ceza miktarını ve infaz sürecine dair kuralları belirlemektedir.
16. Ceza Dairesi 2015/6460 E. , 2016/456 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma Hüküm : TCK"nın 289/1, 62, 50/1-a, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- 23.02.2011 tarihinde haczedilerek 14.12.2011 tarihinde sanığına yediemin sıfatıyla teslim edilen malların 10.05.2012 tarihli muhtıra ile icra dairesine teslimi istenilmiş ise de; suç tarihinde yürürlükte bulunan İ.İ.K."nın 106. ve 110. maddeleri gereği hacizli taşınır malların hacizden itibaren bir yıllık süre içerisinde satışının istenmemesi halinde haczin başka bir işleme gerek kalmaksızın kalkacağı ve bu nedenle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun hukuka aykırılık öğesinin oluşmayacağı gözetilmeksizin sanığın unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; a- Muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun failinin, kendisine yediemin olarak teslim edilen hacizli malları saklayarak koruma ve yetkili merci tarafından istenildiğinde kendisine teslim edilen yerde iade etmekle yükümlü olduğu, yediemin olarak teslim edilen malların, tebligata rağmen icra dairesine teslim edilmemesinin, teslim amacı dışında tasarrufta bulunma sayılamayacağı, ayrıca sanığın savunmasına göre araçların halen belirttiği yerde olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, b- TCK"nın 50/3. maddesinin "uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adli para cezası veya tedbirdir" hükmüne göre, fıkranın (a) bendinde belirtilen adli para cezasının, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım, diğer bentlerinde belirtilenlerin ise tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlemiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise anılan fıkraya göre değil 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde TCK"nın 50/6. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.