10. Hukuk Dairesi 2016/18704 E. , 2017/1262 K.
"İçtihat Metni"..........
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 506 sayılı Kanunun 79. maddesinin 10. fıkrası (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.maddesi) uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan ......... korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK’nın 119. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, 194. maddesi gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK’nın 31. maddesi gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, 31.maddesi ve 119. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan ..... korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Eldeki dosyada, davacı ..."ın 20.04.1995-22.02.2009 tarihine kadar ........... köyünde fahri imamlık yaptığını, köyün kadrolu imamının 22.02.2009 tarihinde askere gitmesi üzerine 22.02.2009-21.12.2010 tarihine kadarki süre içerisinde davacının aynı köyde vekil imam olarak müftülükçe atandığını ve vekil imamlık yaptığını, köyün kadrolu imamının askerden gelmesi üzerine vekil imamlıktan ayrıldığını ve yine aynı köyde fahri imam olarak 04.06.2012 çalışmaya devam ettiği, geçiminin köy halkı tarafından parasal olarak karşılandığını, 04.06.2012 tarihinden dava tarihine kadar da ........... köyünde fahri imam olarak görev yaptığını belirterek davalı Kuruma bildirilmeyen hizmet süresinin tespitine karar verilmesinin talep ettiği, Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının ... bünyesindeki hizmet süresinin 30.09.1995-04.07.2011 tarihleri arasında 5607 gün ve davalı ... bünyesindeki hizmet süresinin 04.06.2012-08.11.2012 tarihleri arasındaki 157 gün olduğunun tespitine karar verilmişse de verilen karar eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
Mahkemenin, davacının hizmet döküm cetvelinde 5510 sayılı Yasanın 4/c maddesi çerçevesinde ........... köyü vekil imamı olarak 01.01.2011-30.05.2011 tarihleri arasındaki hizmetinin dışlanmayarak 4/a kapsamında kabulü yerinde değildir.
Ayrıca, .......... Mahkemeye davacının 18.07.2000 tarih ve 73 sayılı Kaymakamlık oluru ile 29.06.2000 tarihinde ...... fahri imam hatibi olarak görevlendirildiği ve 18.07.2000-21.12.2010 tarihleri arasında fahri imam hatip olarak görevlendirildiği bildirilmişse de söz konusu süreler arasındaki görevlendirmeye ilişkin dayanak belgelerin ilgili Müftülükten celbedilerek değerlendirilmesi, yine davacının 04.03.1997 başlangıç tarihli olmak üzere 1997/3-12.aylar ile 1998/1-6. aylarda mevcut 1479 sayılı Kanuna tabi isteğe bağlı sigortalılığının davacıdan sorularak açıklattırılması,davacının çalışmasının geçtiği her iki köyün köy defterleri de incelenmek suretiyle davacıya yapılan ödemelerin belirlenmesi,tüm dava konusu edilen dönemler açısından davacının çalışmalarına ara verip vermediğinin belirlenerek buna göre hak düşürücü sürenin mevcut olup olmadığı hususu da gözetilmek suretiyle mevcut deliller de irdelenerek davacının her iki köy tüzel kişiliğinde çalıştığı hususu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir.
Anılan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
............