Şantaj - özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/10639 Esas 2018/4829 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10639
Karar No: 2018/4829
Karar Tarihi: 25.04.2018

Şantaj - özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/10639 Esas 2018/4829 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2017/10639 E.  ,  2018/4829 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suçlar : Şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal
    Karar-Hüküm : 1- Sanık hakkında şantaj suçundan dolayı TCK"nın 107/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 107/1, 62, 52/2-4, 53/1, CMK"nın 231/5. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar
    2- Sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK"nın 134/1, 134/1-2, 62, 53/1, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin hüküm

    Şantaj suçundan sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A) Şantaj suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanun"un 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, sanığın temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    B) Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Mağdurun, soruşturma evresindeki 15.09.2014 tarihli ifadesinde; “...Eğer beni kayda almasa idi ben şikayetçi olmazdım. Mağduriyetimin giderilmesi şartı ile şikayetimden vazgeçerim.”; kovuşturma evresinde 20.04.2015 tarihli duruşmada; “...Olay nedeniyle sanık görüntüleri yok ederse kendisinden şikayetçi değilim, aksi durumda şikayetçiyim.” şeklinde beyanda bulunması karşısında, şikayetten vazgeçmenin şarta bağlanmasının mümkün olmaması nedeniyle usulüne uygun vazgeçme bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede:
    Sanık ..."un, mağdur ..."la fiili livata şeklinde karşılıklı rızaya dayanan cinsel ilişki anlarını, mağdurun bilgisi dışında, gizli kamera ile kaydetmesi biçiminde sübut bulan eyleminin, TCK"nın 134/1. madde ve fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığa, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK"nın 134/1-1 ve 134/1-2. madde, fıkra ve cümleleri gereğince belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezasından aynı Kanun"un 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması sonucunda, 2 yıl 1 ay hapis cezası hükmetmek yerine, TCK"nın 61. maddesine aykırılık oluşturacak şekilde, yılın aylara dönüştürülüp, 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmolunarak, eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir.
    Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.