12. Ceza Dairesi 2018/2856 E. , 2018/4826 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 02/11/2017
Özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sırasında, adı geçen sanık hakkında daha önce aynı suçlardan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesine rağmen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 172/2. maddesinde belirtilen usul işletilmeksizin ve yeni bir delil bulunmaksızın doğrudan yeni bir soruşturma yapılarak kamu davası açıldığından bahisle, kovuşturma şartının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini beklemek amacıyla yargılamanın durmasına dair İstanbul Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.09.2017 tarihli ve 2015/143 esas, 2017/720 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.11.2017 tarihli ve 2017/2618 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesince, “İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2011/25893 sor. 30/10/2011 tarihli KYOK kararının itiraz edilmekle, kesinleştiği bildirilmiş ise de tebligat evraklarının gönderilmediği, usulüne uygun tebliğ olmadığının mahkemece incelenmesi gerektiği ve ayrıca bu karardan sonra yapılan imza incelemesinde sanık hakkında yeni delil de elde edildiği dikkate alındığında verilen durma kararının usul ve aykırı olması nedeniyle itirazın kabulüne” şeklinde karar verildiği anlaşılmış ise de;
Dosya kapsamına göre; yukarıda anılan suçlardan sanık ... hakkında tahkikat yürütülmesi sonucunda Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30.10.2011 tarihli ve 2011/25893 soruşturma, 2011/16193 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesine ilişkin evrakın İstanbul Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesince Cumhuriyet Başsavcılığından talep edilmesi üzerine anılan Mahkemeye gönderilen 09.02.2017 tarihli cevabi yazı ekinde bulunan 30.10.2011 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar fotokopisinin ikinci sayfasında el yazısı ile, “İşbu karar müştekilere 21.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiş olup herhangi bir itiraza rastlanılmamıştır.” şeklinde şerh bulunduğu; ancak, söz konusu kararın taraflara tebliğ edildiğine ilişkin tebligat evrakının dosyada bulunmadığı,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 172/2. maddesinde yer alan, “(Değişik: 2/1/2017-KHK-680/10 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.” şeklindeki düzenlemede yer alan hususlar yerine getirilmeksizin, bahse konu 30.10.2011 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı takiben Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı şüpheliler hakkında aynı suçlardan ve yine bahse konu 2011/25893 sayılı soruşturma dosyası üzerinden tahkikat yürütülmesi sonucunda verilen 14.01.2013 tarihli ve 2013/836 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kaldırılmasına ilişkin İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.04.2013 tarihli ve 2013/600 değişik iş sayılı kararını müteakip, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02.03.2015 tarihli ve 2013/83907 soruşturma, 2015/8741 sayılı iddianame ile dava açıldığının anlaşılması karşısında, İstanbul Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin, 5271 Kanun"un 172/2. maddesinde belirtilen usul işletilmeksizin ve yeni bir delil bulunmaksızın doğrudan yeni bir soruşturma yapılarak kamu davası açıldığından bahisle kovuşturma şartının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini beklemek amacıyla yargılamanın durmasına ilişkin 19.09.2017 tarihli kararına yapılan itirazın reddi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 27.02.2018 gün ve 94660652-105-34-12494-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.03.2018 gün ve 2018/18052 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.09.2017 tarihli ve 2015/143 esas, 2017/720 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.11.2017 tarihli ve 2017/2618 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.