10. Ceza Dairesi Esas No: 2012/10625 Karar No: 2014/3607 Karar Tarihi: 06.05.2014
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2012/10625 Esas 2014/3607 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İMAMOĞLU Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümde, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunun sanık tarafından işlendiği saptanmış ancak, mahkemenin hüküm kurarken kanuna aykırı davrandığı ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulamasında yanlış yönlendirildiği belirtilmiştir. Hüküm, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi (2) ve (3). fıkralarına aykırı olması nedeniyle bozulmuştur. Bu maddenin (2) fıkrası, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanarak suç işleyen sanık hakkında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğini belirtirken, (3) fıkrası da bu tedbirin nasıl uygulanması gerektiğini belirtmektedir.
10. Ceza Dairesi 2012/10625 E. , 2014/3607 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 10 - 2011/ Mahkeme : İMAMOĞLU Sulh Ceza Mahkemesi Karar Tarihi- Numarası : 17/06/2010 – 2009/89 esas ve 2010/176 karar Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Bu dosya ile Dairemizin 2010/52996 esasında kayıtlı Kozan Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/281 esas ve 2009/31 karar sayılı dosyası birlikte incelenmiştir. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Hükümden önce 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış olan sanık hakkında öngörülen seçeneklerden biri uygulanırken yasal gerekçe gösterilmesi, gerekçenin somut olgulara ve davranışlarına bağlı olarak, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyup uymayacağının değerlendirilmesine dayanması gerektiği gözetilmeden ve gerekçesi gösterilmeden, cezayla birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri seçeneğine göre hüküm kurulması, 2- Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin (2) ve (3). fıkralarının uygulanması sırasında, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, infazı kısıtlayacak şekilde “1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.