Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/15269 Esas 2007/9697 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/15269
Karar No: 2007/9697
Karar Tarihi: 14.06.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/15269 Esas 2007/9697 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/15269 E.  ,  2007/9697 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 6. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 28/06/2006
    NUMARASI : 1882-518

    Davacı, davalı işveren nezdinde 14.3.1995-8.9.1998 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, 14.03.1995-08.09.1998  tarihleri arasında davacının davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, istek  tanık sözlerine ve ücret ödeme belgelerine dayanılarak aynen hüküm altına alınmıştır.
    Oysa, ifadeleri hükme dayanak alınan tanıklar davacı ile birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimseler de değildir.Gerçekten mahkemece dinlenilen tanıklar komşu işyeri sahibi olduklarını bildirmişlerse de bu anlatım resmi belgelerle doğrulanmamıştır. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez.
    Diğer yandan davacı ile 44.34 nolu işveren arasında yapılan iş sözleşmesine ekli imzasız ödeme belgelerinin hangi bankaya ait olduğu,ödemelerin kimin tarafından kimin adına yapıldığı da anlaşılamamaktadır,
    Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde tutularak,iş sözleşmesine ekli imzasız ödeme belgelerinin hangi bankaya ait olduğunun taraflardan sorularak kimin tarafından kimin adına yapıldığını tesbit etmek, davacı ile aynı tarihte birlikte çalışan ve Sosyal Sigortalar Kurumu’na verilen dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar belirlenerek, bu tanıkların bilgilerine başvurmak ve gerektiğinde, davacının tesbitini istediği 14.03.1995-08.09.1998  tarihleri arasında davacının çalıştığını iddia ettiği işyerine komşu olan işyerlerini saptamak, saptanan bu işyerlerinin kayıtlarına geçmiş kişileri, başka bir anlatımla, Bağ-Kur’da, Sosyal Sigortalar Kurumu’nda veya diğer Sosyal Güvenlik Kuruluşlarında kayıtları olan komşu işyeri veya benzer işi yapan işyeri sahiplerinin veya çalışanlarının bilgilerine başvurulmak ve olabildiğince delilleri toplayıp, bunları birlikte değerlendirerek sonucuna göre karar vermektir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.06.1999 gün ve 1999/21-510-527 sayılı, 30.06.1999 gün ve 1999/21-549-555 sayılı, 05.02.2003 gün ve 2004/21-35-64 sayılı, 15.10.2003 gün ve 2003/21-634-572 sayılı kararları da aynı yöndedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.   

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.