10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18456 Karar No: 2017/1241 Karar Tarihi: 20.02.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18456 Esas 2017/1241 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/18456 E. , 2017/1241 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, eşinden boşanmasına rağmen fiilen birlikte yaşamayı sürdüren davalıya ödenen yersiz aylıkların tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, takibe yönelik itirazın iptali ile devamına ancak icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hak sahibine babası üzerinden bağlanan ölüm aylığının, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusuna dayalı olarak 5510 sayılı Kanunun 56. maddesine göre Kurumca kesilerek, yersiz ödendiği ileri sürülen aylıkların geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği öngörülmüştür. Söz konusu hüküm 02.07.2012 kabul, 05.07.2012 resmi gazete yayınlanma tarihi itibariyle 6352 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile değiştirilerek %40 olan icra inkar tazminatı %20’ye düşürülmüştür. Mahkemece, davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmiş, ancak alacak yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davacı Kurumun icra inkar tazminatı istemi ret olunmuştur. Temyize konu icra takibindeki alacak, 01/07/2009-16/11/2010 döneminde yersiz ödenen ölüm aylıklarının iadesi ile birikmiş faiz alacağının tahsiline ilişkin olup, borçlunun asıl alacağın (yersiz ödenen ölüm aylıklarının) gerçek miktarını bilebilecek ve tayin edebilecek durumda olduğunun belli bulunmasına göre, itirazın iptali nedeniyle davacı Kurum yararına asıl alacak miktarı üzerinden İ.İ.K.’nun 67/2 maddesi gereğince icra inkar tazminatına karar verilmek gerekirken yanılgı değerlendirme ile bu istemin tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen geçici 3’üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün dört (4) nolu bendinin silinerek “taleple bağlı kalınarak, itirazın iptali nedeniyle İ.İ.K.’nun 67/2 maddesi gereğince hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine” sözcüklerinin yazılarak hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.