Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/16576 Esas 2007/9509 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/16576
Karar No: 2007/9509
Karar Tarihi: 12.06.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/16576 Esas 2007/9509 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı işveren nezdinde çalıştığını ve işçilik alacaklarının tahsil edilmesini talep etmiştir. Mahkeme hizmet tespiti yönünden talebi kabul etmiş, işçilik alacakları yönünden ise kısmen kabul etmiştir. Tarafların temyiz istemleri sonucunda, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi kararında mahkemenin eksik inceleme ve araştırma yaptığı, hizmet tespiti davalarının özel bir duyarlılık gerektirdiği vurgulanmıştır. Kanıtlanması yönündeki yasal dayanakta özel bir yöntem öngörülmediği belirtilen kararda, somut bilgilere dayanarak sonuca gitmek mümkün olduğu ifade edilmiştir. Mahkemeye bu konuda önemli görevler düştüğü, dönem bordrolarında kayıtlı olan kişilerin bilgileri yanı sıra, kurumca yapılan araştırmanın da sonuca etkili olacağı belirtilmiştir. Kararda ayrıca, 506 Sayılı İş Kanunu'nun 2, 6, 9 ve 79/10. maddelerinin gerekliliği de açıklanmıştır. Bu maddeler, özellikle çalışma saatleri, ücretlendirme gibi unsurların açıkça belirtilmesini, işçilerin sosyal güvencelerinin korunmasını hedeflemektedir.
506 Sayılı İş
21. Hukuk Dairesi         2006/16576 E.  ,  2007/9509 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Samsun 2. İş Mahkemesi
    Tarih : 08.06.2006
    No : 365-483

    Davacı, davalı işveren nezdinde 01.01.2004-18.10.2004 tarihleri arası çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekilleri  tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava 01.01.2004–18.10.2004 tarihleri arasında davalı işyerinde pazarlama elemanı olarak hizmet akdiyle çalıştığı halde SSK’na bildirilmeyen çalışmaların tespiti ile iş akdinin haksız feshi nedeniyle işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece hizmet tespitine yönelik davanın kabulüne işçilik alacakları yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.
    Mahkemenin eksik inceleme ve araştırma ile sonuca vardığı anlaşılmaktadır. Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icap ettiği, Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde, özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Ne var ki bu tür kanıtlar salt bu nedene dayanarak istemin reddine neden olmaz; aksi durumun ispatı olanaklıdır. Somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma  bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiğini göz önünde tutarak gerektiğinde; doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplaması gerekmektedir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı da açıktır.
    Yapılacak iş; dinlenen tanıkların davalı işyerinde çalıştığına dair kayıtları araştırmak, gerektiğinde davalı işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde tespiti istenen çalışma tarihinde çalıştığı zabıta marifetiyle tespit edilen ve komşu işyerlerinde kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; çalışmanın niteliği, gerçek bir çalışma olup olmadığı ve devamlılık arz eden bir iş olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davalıya ait işyerinde davacının çalışma olgusunun somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtlanıp kanıtlanmadığı değerlendirilmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde ve özellikle dinlenen tanıkların, davalı işyerinden ya da komşu işyerlerinden SSK’na verilen dönem bordrolarında kayıtlı olup olmadıkları belirlenmeden eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalı işverene iadesine 12.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.