18. Ceza Dairesi 2015/33400 E. , 2017/5639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin Sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın birden fazla kişiyle birlikte görevi yaptırmamak için direnmesine karşın TCK"nın 265/3. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesinin, infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak;
1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2012/6-1307 esas ve 2013/151 sayılı kararında açıklandığı üzere, soruşturma aşamasında elde ettiği delillerden ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, düzenlenen iddianame ile CMK"nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir.
Bu bakımdan iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık; iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve delillerini sunabilmelidir. Bu itibarla yapılan incelemede, sanık hakkında hakaret suçuna yönelik usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığının anlaşılması karşısında, iddianamede yer verilmeyen eylemden dolayı, ek savunmayla yetinilerek, sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a- Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle CMK"nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
b- TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesinin, infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.