17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/16267 Karar No: 2017/16219 Karar Tarihi: 19.12.2017
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/16267 Esas 2017/16219 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, muhasebe odasındaki çekmeceyi açarak çelik kasadan suça konu eşyaları aldığı gerekçesiyle hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, hüküm kurulurken haksız yere elde bulundurma suçunu oluşturan maddenin değil, hırsızlık suçunu oluşturan maddenin gözetilmesi nedeniyle temyiz edilmiştir. Yasa uyarınca mahkum olan sanığın daha önce uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkumiyeti olduğu belirtilerek, koşulların oluşması durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya davanın düşürülmesi seçeneklerine de yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Şu anda söz konusu nedenlerle verilen hükümlerin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve düzeltilerek onaylandığı belirtilmiştir. Kanunlar: 5237 sayılı Kanun'un 142/2-d ve 142/1-b maddeleri, 6545 sayılı Kanun, 5320 sayılı Kanun'un 7/2. maddesi, TCK'nın 191. maddesi, 58. maddesi ve 53. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2016/16267 E. , 2017/16219 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın, muhasebe odasındaki çekmeceden anahtarı alarak çelik kasayı açtığı ve içinden suça konu eşyaları aldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Kanun’un 142/2-d maddesinde tanımlanan “haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle” hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun’un 142/1-b maddesi gereğince hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin, uyuşturucu madde bulundurmak suçuna ilişkin olup, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesi ile aynı Kanunla 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7/2. maddesi uyarınca koşulları oluştuğu takdirde "davanın düşmesi" ve "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, lehe olan bu düzenleme ve 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca sözü edilen hükümlülüğün tekerrüre esas alınamayacağı ve bozma öncesinde 18.03.2008 tarihli kararda sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58.maddesinin uygulanmamış olmasından dolayı sanığın kazanılmış hakkının oluştuğunun gözetilmeyerek bozma sonrası sanık hakkında söz konusu maddenin uygulanması, 2-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibari ile değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 58 ve 53. maddelerinin uygulamasına ilişkin kısımlar çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.