16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/20449 Karar No: 2017/7936 Karar Tarihi: 16.11.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20449 Esas 2017/7936 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/20449 E. , 2017/7936 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK"nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Davacı, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün kadastrodan önceki zilyetliği de gözetilerek adına kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle 2014 yılında dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro paftasının 2009 yılında düzenlendiği, davanın bu tarihten itibaren makul sürede açılmadığından tespit dışı bırakılma tarihinden önceki zilyetliğin nazara alınmasının mümkün olmadığı, davacının tespit sonrası yönünden ise 20 yıllık kazanma zilyetliğini de tamamlamadığı, gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Gerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nda, gerekse yürürlükte bulunan diğer mevzuatta, kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazların kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak tescili istemiyle açılacak davaların, belirli bir süre içinde açılmasını öngören bir hüküm bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 22.04.2015 tarih, 2013/8-2061 Esas ve 2015/1256 Karar sayılı ilamında da, kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılacak tescil davalarını sınırlayan bir sürenin olmadığı açıklanmıştır. Bununla birlikte TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca bu nitelikteki davalarda Hazineye ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilmesi gerekmektedir. Davacı tarafından, Hazine hasım gösterilerek dava açılmıştır. Ne var ki; hükümden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesi"nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlendiği halde köyün bağlı bulunduğu İlçe belediyesi ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmamıştır. Taraf koşulu dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. Hal böyle olunca, öncelikle İlçe Belediye Başkanlığı ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Öte yandan, tescil davalarında TMK"nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Mahkemece, sözü edilen yasal ilanların yapılmamış olması da isabetsiz olup, davacı ..."ın temyiz itirazları anılan sebeplerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.