1. Ceza Dairesi 2020/541 E. , 2020/2565 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.03.2018 tarih ve 2017/9 esas, 2018/68 karar sayılı ilamı ile; TCK.nin 81/1, 62, 53. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası,
TCK.nin 81/1, 35/2, 62, 53. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası,
TCK.nin 81/1, 35/2, 62, 53. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün istinaf talebi üzerine;
- Maktul ..."ın öldürülmesi sebebiyle kurulan hükme yönelik istinaf talebinin esastan reddine,
- Katılanlar İbrahim ve Rıdvan"a yönelik eylemler sebebiyle kurulan hükümlerin kaldırılarak TCK.nin 81/1, 35/2, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası, TCK.nin 81/1, 35/2, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 6 yıl 10 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... müdafiinin, 5271 sayılı CMK"nin 299. maddesinde 696 sayılı KHK"nin 100. maddesi ile yapılan değişiklik uyarınca uygun görülmeyen duruşmalı inceleme talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
Katılanlar vekili süresinde temyiz talebinde bulunmuşsa da, CMK’nin 294. maddesinde belirtildiği şekilde temyiz sebeplerinin bildirilmediği, gerekçeli kararın tebliğini müteakip herhangi bir ek temyiz talebinde de bulunmadığı anlaşıldığından, usulüne uygun olmayan temyiz talebinin CMK’nin 298. madde uyarınca REDDİNE, Üye ... ile Üye ...’in; katılan vekilinin temyiz talebinin süresinde olduğu ve temyiz talebi ile kararın incelenmesi gerektiği yönündeki karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verilmiştir.
Sanık ... hakkında, maktul ...’a karşı kasten öldürme, mağdurlar ... ve İbrahim’e karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25.03.2019 tarih, 2018/2657 esas, 2019/877 sayılı verilen kararında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik araştırmaya, savunma hakkının ihlal edildiğine, CMK’ya aykırı uygulamalar yapıldığına, maktule karşı eylemde haksız tahrikin varlığına, suç vasfına, ceza miktarına, TCK’nin 25 ve 27. maddelerinin uygulanması gerektiğine, kararın gerekçesiz olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının ESASTAN REDDİNE, aynı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesine ilamın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, sanık hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 27/10/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.
KARŞI OY:
Katılanlar vekilince Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yasal süresi içerisinde verdikleri temyiz dilekçesinin kararı temyiz etme iradesini gösterdiği, geçerli ve yeterli bir temyiz olduğunu düşündüğümüzden katılanlar vekilinin temyiz sebebi bildirmediğinden bahisle vaki temyiz taleplerinin reddine dair Dairemiz çoğunluğunun görüşüne katılmıyoruz.
Şöyle ki;
5271 sayılı CMK"de olağan kanun yolları başlığı altında yer alan 294/1. md: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır, 295. md: Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir, 298. md: Yargıtay...... ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa temyiz istemini reddeder, 301 md: Yargıtay yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında inceleme yapar şeklinde düzenlemeler yapılmakla Bölge Adliye Mahkemelerinden geçerek Yargıtay incelemesine tabi olan dosyalarda temyizin ancak temyiz dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceğini düzenlemiştir.
Yine 5271 sayılı CMK"de olağanüstü kanun yolları başlığı altında 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisini düzenlemiştir.
CMK"nin 308. md: Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.
5271 sayılı CMK"nin 232. maddesinin başlığında Hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrasının içereceği hususlar düzenlenmiş olup CMK"nin 232/6. fıkrasında; Hüküm fıkrasında, 223"üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir. şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulumuzun kendisine itirazen gelen bir dosyada sadece itiraz sebepleriyle sınırlı kalmayıp dosyada bulunan Yasaya aykırılıkların tamamını re"sen inceleyip bu hususlarda kararlar verdiği bilinmektedir.
Görüldüğü üzere aynı yasada olağan kanun yollarından temyiz yolunda temyiz davasını açan sanık veya katılan tarafın veya müdafilerinin dilekçesinde sebep bildirme zorunluluğu getirilmiş (CMK"nin 294/1) sebepten yoksun sadece kendi aleyhine verilen karara karşı temyiz hakkının kullandığını yasal süreleri içerisinde yargı merciine bildiren ve kararı davaya temyiz ediyorum diyen tarafın talebinin ise temyiz sebebi içermemesi nedeniyle reddolunacağını yasa koyucu hüküm altına almıştır. (CMK 298. md.)
Yasa koyucu CMK"nin 232/6. maddesinde kararı veren mahkemenin hükmünde bu karara karşı yasa yollarının neler olduğunu süresini ve merciini tereddüte mahal vermeyecek şekilde kararında belirtmesi gerektiğini belirtmiş ancak bu düzenlemeden daha sonra yürürlüğe giren mevzuatla mahkeme kararlarının temyizinin sebep içermesi gerektiği sebepsiz temyizin geçerli olmayacağı öngörülemediğinden olacak ki mahkemenin kararında temyiz sebebinin de dilekçede bulunması gerektiğini mahkemenin kararında bildirilmesi yasada düzenlenmemiştir. Uygulamada da böyle bir bildirim yapılmamaktadır.
CMK"deki temyiz sebebi ile bağlılık ilkesi uygulanacak ise temyiz sebebi bildirilmeden yapılan temyizlerin geçersiz sayılacağını ve hak kayıplarının yaşanabileceğini açıkça gören yargı mercilerinin bunun CMK"nin 232/6. md gereği davanın taraflarına kısa kararın son kısmında açıkça bildirilmesinin yasanın zorunlu bir sonucu olduğunu düşünmekle beraber yürürlükte olan mevzuat gözönüne alındığında herhangi bir hukuk eğitimi almayan ve ceza davasına taraf olan kişinin veya ilgili tarafın avukatının istinaf mahkemelerinden aleyhine çıktığını düşündüğü kararı sebep bildirmeksizin süresinde temyiz etse dahi bu temyizin yargıtay dairesince reddolunacağı ancak Yargıtay Cumhuriyet Savcısının ilgili Yargıtay Dairesinin kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna itiraz etme hakkını kullanırken hiçbir sebep bildirmek zorunda olmadığı bununda vatandaşın aleyhine olarak 1982 Anayasasının 10, 11, 36, 90 md. ile Avrupa insan hakları sözleşmesinin 6 ve 10. maddelerinde karşılıklarını bulan kanun önünde eşitlik ve silahların eşitliği ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, yasal düzenlemelerin millet adına TBMM tarafından yapıldığını ancak bunların ilahi metinler olmayıp uygulayıcılar tarafından eksik, yanlış veya hakkaniyete aykırı olanlar var ise bunların belirlenip düzeltilmesinin de yasalarda düzenlendiği, usuli bir düzenlemeyi bilemediği için yasal süresi içerisinde temyiz dilekçesini sebep bildirmeden veren davanın tarafı veya taraf avukatının temyiz talebinin usul hükmü gereği sebep bildirilmediği düşüncesi ile reddolunmasının hukuki ve vicdani olmadığını sadece kanuni olduğunu ancak hakimin görevinin kanunu değil hukuku uygulamak olduğunu düşündüğümüzden Ceza Muhakemesinin odak noktası sayılan maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engelleyecek mahiyetteki bu usul hükümlerinin davaya konu olaya uygulanması yerine öncelikle bu hükümlerin 1982 Anayasasına aykırılığı düşüncesi ile Anayasa Mahkemesine iptal talebi ile gidilmesi bu kabul edilmeyecek ise Yargıtay Dairemiz tarafından CMK"de sanık lehine kıyasın yasak olmadığı dikkate alınarak CMK"nin 294/1. madde hükmündeki sebeple bağlılık kuralının CMK"nin 308. maddesindeki sebep bildirmenin zorunlu olmadığı şeklinde yorumlanması gerektiği ve sebep bildirilmese ve hatta taraf müdafii tarafından verilse dahi temyizen incelenme iradesinin belirlenebildiği dosyaların usule aykırılık nedeniyle reddedilip toplumun adalete, devlete, hukuka olan inancının sarsılmasını önlemek ve ihkakı hak yolunun açılmasının önüne de geçmek gerektiği düşüncesi ve gerekçesi ile çoğunluğun kanaatine usul yönünden muhalifiz. Saygılarımızla.