8. Ceza Dairesi 2019/26784 E. , 2020/15354 K.
"İçtihat Metni"
İhbarname No: KYB - 2019/101959
Hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 07/02/2019 tarihli ve 2018/8037 soruşturma, 2019/988 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii Adıyaman Sulh Ceza Hakimliğinin 08/03/2019 tarihli ve 2019/1122 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, şüphelinin kendisinin de müşterek mülkiyet hakkına sahip olduğu soruşturma konusu olan Adıyaman ili Uğurca köyü Çem mevkiinde yer alan 527 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak üzerine atılı bulunan suçu işlediğinin iddia olunduğu, bahse konu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde müşteki ve şüphelinin dışında da hak sahiplerinin bulunduğu, dosyada mevcut 30/07/2018 tarihli bilirkişi raporlarına göre şüphelinin anılan taşınmaza 885,00 metrekare müdahalede bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, öncelikle taşınmazda hak sahipliği bulunan kişilerin açık adres ve kimlik bilgilerinin tespitini müteakip, taşınmaz üzerinde hukuki yahut fiili bir taksim olup olmadığına dair beyanlarına başvurulması, taksim yapıldığının anlaşılması halinde şüphelinin hissesini aşacak şekilde bir tecavüzün yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, fiili yahut hukuki bir taksim yapılmamış ise şüphelinin, müştekinin tasarruf hakkını engelleyip engellemediğinin tespitinin yapılması, tüm bu hususların belirlenebilmesi maksadı ile gerekirse keşif icra edilmesi gerektiği anlaşılmakla, belirtilen hususlar bakımından soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi, sonucuna göre kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın esası hakkında bir değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17.10.2019 gün ve 7000 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.10.2019 gün ve KYB/2019-101959 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan şüpheli ... hakkında yapılan şikayet üzerine Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca; tanık ... ... ... beyanında; 527 parselde bulunan parselin 1987 yılında bölündüğünü, tarla bölünürken orada olduğunu o tarihten beri aynı şekilde kullanılmaya devam edildiğini, derenin bir tarafının şüpheliye, diğer tarafının ise şikayetçiye ait olduğunu beyan ettiği, jandarma komutanlığı aracılığıyla aldırılan fen bilirkişisi raporuna göre; şikayete konu yerin 527 parsel sınırları içerisinde kaldığını, müştekinin de 527 parsel sayılı arazide 948.07 metrekarelik hissesinin olduğunu tespit ettiğini, bilirkişi ve tanık beyanlarına göre suça konu taşınmazın üzerinde şüpheli ve şikayetçinin müşterek mülkiyet ile malik oldukları, aralarında bir taksimin bulunduğu ancak tapuda paydaşların yerlerinin belli olmadığı, taşınmazın kullanımının hukuki uyuşmazlık niteliğinde olduğu ve bu itibarla şüpheliye atfedilen suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, şikayetçinin karara itirazı üzerine, Adıyaman Sulh Ceza Hakimliği"nin 08.03.2019 tarih, 2019/1122 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, kesin olan bu karara karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemesi Kanununda;
“Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18.06.2014-6545 S.K./71. md) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25.05.2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Soruşturmaya konu olayda: suça konu taşınmazın tapu ve kadastro kayıtları getirtilerek taşınmaz üzerinde hak sahibi olanlar tespit edilerek ve varsa fiili taksim belgesi getirtilerek, mahallinde teknik bilirkişiler ve yöreyi iyi bilen tanık ve tarafsız mahalli bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak, malikler arasında fiili taksim olup olmadığı, fiili taksim var ise şikayetçiye bırakılan kısma şüphelinin tecavüzünün bulunup bulunmadığı, fiili taksim yok ise şüphelinin, şikayetçinin tasarrufunu engelleyip engellemediği ve taşınmazda kendi payından fazla yeri kullanıp kullanmadığı, yöreyi iyi bilen tarafsız yerel bilirkişiler ve tanıklardan da sorulup saptanarak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Adıyaman Sulh Ceza Hakimliği"nin 08.03.2019 gün, 2019/1122 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 10.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.