23. Hukuk Dairesi 2013/334 E. , 2013/2271 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinin ... numaralı taşınmazını 1999 yılında sattığını ancak ortaklık hisse devrini gerçekleştirmediğini, aidatlarını ödediğini, kooperatifin, yapı kooperatifi olma sıfatını koruduğunu ileri sürerek, müvekkili hakkında verilen ihraç kararının iptaline ve kooperatif ortaklığının devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif anasözleşmesinin 10. maddesindeki ortaklık şartlarını kaybedenlerin 14. maddeye göre ortaklıktan çıkarılabileceğini, Kooperatifler Kanunu"nun 15/2. maddesi gereğince üyeliğin taşınmaz malın mülkiyetine bağlı hakların kullanılmasına veya teşebbüsün işletilmesine bağlı olması halinde taşınmazın veya işletmenin devredilmesinin, ortaklığın yitirilmesi sonucunu doğuracağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, dairesini 1999 yılında satan davacının, üçüncü kişiye tapuda devrin yapıldığı sırada ortaklık payını devir harici tuttuğuna dair şerh koymadığı, davacının, genel kurullara çağrılmasının, kendisine gelir gider farkı ödenmesinin baştan beri mevcut olmayan bir hakkı kazandırmayacağı, ihraç kararının kesinleşmemesi nedeniyle genel kurullara çağrıldığı, anasözleşmenin 10. maddesine uygun şekilde, site dahilinde konut maliki, oturma hakkı sahibi olduğuna dair delil sunulmadığı, davacının yapı ve işletme kooperatifi yönünden herhangi bir ortaklığının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırma sonucunda Kooperatifler Kanunu"nun 15/2. ve anasözleşmenin 10. ve 14. maddesi birlikte değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysaki, uyulmasına karar verilen bozma ilamında özetle, davacının kooperatifle bağlantısının devam edip etmediği, davacı taşınmazını devralan kişinin kooperatif ortaklığına başvurup başvurmadığının, bir başvuru mevcutsa sonucunun araştırılması istenmektedir.
Bozma ilamına uyan Mahkeme"nin de tespit ettiği üzere, davacının, 1999 yılında kooperatifte bulunan dairesini dava dışı üçüncü kişiye devrettikten sonra da kooperatif genel kurullarına çağrıldığı, kendisine gelir-gider farkı ödendiği, davacı taşınmazını devralan dava dışı üçüncü kişinin kooperatife ortaklık başvurusunda bulunmadığı, davacı tarafından 2008 yılında kooperatif hesabına ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Daire satımında üyelik kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez. Satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Bu durumda, kooperatif ortağının, dairesini tapuda
devretmiş olmasının ortaklık payını da ayrıca devretmedikçe ortaklık payının devri sonucunu doğurmayacağı gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.