11. Hukuk Dairesi 2020/2057 E. , 2021/5830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 22.03.2019 gün ve 2018/839 E. - 2019/376 K. sayılı kararı süreden reddeden Daire"nin 10.02.2020 gün ve 2019/3153 E. - 2020/1155 K. sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin medikal aletlerin ticareti konusunda faaliyet gösteren bir firma olduğunu, müvekkil şirketin 16-20 Kasım 2011 düzenlenen 21. Ulusal Patoloji Kongresine katılmak için stant başvurusu yapıp gerekli ödemelerde bulunduğunu, müvekkil şirketin Almanya’dan geçici kabul ile ithal ettiği ve numune olan Primera marka renkli Lam yazma cihazını sergilemek için stant başvurusu yaptığını, ürünün şirket çalışanı diğer davacı ... tarafından 15 Kasım 2011 tarihinde Turkish Cargo aracılığıyla İstanbul’dan İzmir’e taşınmak üzere teslim edildiğini, ancak ürünün kaybedildiğini, ürün bulunup teslim edilemediği için sergilenemediğini, tanıtımının yapılamadığını, sipariş alınamadığını, kârdan mahrum kaldığını, ürünün fuardan 2-3 ay sonra Moskova’da PTT kargo tarafından bulunduğunu ve Türkiye’ye getirildiğini, ürünün hasarlı olarak teslim alındığını kongre için 3,600 Euro + KDV değerinde sponsorluk sözleşmesinin imzalandığını, ürünün sergilenmesi için üç doktor ile anlaşıldığını, buna ilişkin olarak konaklama ve kongre ücretlerinin ödendiğini, ürün sergilenemediği için ticari itibar kaybının yaşandığını ileri sürerek 20.000.- TL maddi, 10.000.- TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah ile maddi tazminat talebini 31.194 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, hava yük senedinde yükleten ve gönderilenin ... olduğunu, Biogen firmasının hava yük senedinde taraf olarak gözükmediğinden davada taraf olmasının mümkün olmadığını, yapılan masraflarla geç ifadan kaynaklanan zararlar arasında uygun illiyet bağının olmadığını, davacıların talepleri kabul edilse dahi talep miktarının müvekkilleri açısından sınırlı olması gerektiğini, taşıyıcının sorumluluğunun kg başına 17 SDR ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizce davalı vekilinin temyiz talebi süreden reddedilmiştir.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dairemizin 10.02.2020 tarih ve 2019/3153 Esas 2020/1155 Karar sayılı ilamı ile temyiz isteminin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK Geçici 3/2. maddesinde; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun"un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, gerekçeli kararın 15.05.2019 tarihinde davalı vekiline elektronik tebligat yoluyla tebliğ edildiği, yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar davalı vekili tarafından 15 günlük yasal süre içinde 30.05.2019 tarihinde temyiz edildiği halde, Dairemizce 6100 sayılı HMK 366. madde yollamasıyla 346. madde uyarınca davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddedildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.02.2020 tarih ve 2019/3153 Esas 2020/1155 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve davalı vekilinin temyiz isteminin esastan incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince, dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Davacılar, İstanbul-İzmir havayolu taşıması davalı tarafından üstlenilen ve İzmir"de gerçekleşecek kongrede sergilenmek üzere Almanya"dan geçici kabulle ithal edilen makinanın, havayolu taşıması sırasında kaybolduğunu, fuardan sonraki bir tarihte hasarlı olarak teslim edildiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, mahkemece manevi tazminat talebinin reddine dair verilen karar Dairemizin 30.05.2018 tarih 2016/12412 Esas 2018/4152 Karar sayılı ilamı ile zamanında teslim edilmeyen emtianın önceden katılımı planlanan kongrede sergilenememesi sebebiyle davacıların ticari itibarının zedelenip zedelenmediğinin değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davalının ağır kusurlu eylemi nedeniyle önceden katılımı planlanan kongrede söz konusu cihazın sergilenememesi nedeniyle davacıların ticari itibarlarının zedelendiği gerekçesiyle davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davacılardan ..., hava taşıma yük senedinde gönderici ve gönderilen sıfatıyla yer alması sebebiyle davada taraf olup, kongrede sergilenemeyen makina sebebiyle itibar kaybı yaşadığından söz edilemez; manevi zarara uğrayan davacı gerçek kişi ... olmayıp, davacı şirkettir. Bu itibarla, davacı ... lehine manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı şirket yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.02.2020 tarih ve 2019/3153 Esas 2020/1155 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 30.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.