Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3402
Karar No: 2021/1719
Karar Tarihi: 09.02.2021

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/3402 Esas 2021/1719 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Gümrük kaçağı sigara ticareti yapan bir kişi hakkında başlatılan soruşturmada, teknik takip ve dinleme tedbirleri alınmış, yapılan dinleme kayıtları delil olarak kullanılmıştır. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun belirlediği 5271 sayılı CMK'nun 135. maddesi ve 138. maddesi uyarınca, dinleme kararı alınabilmesi için suç işlendiğine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka delil elde etmek imkansız olmalıdır. Ayrıca, tapelere yansıyan görüşmelerde yüklenen suç \"5607 sayılı Yasaya muhalefet\" olarak gösterilmiştir. Ancak, suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi uyarınca verilen cezalarının adı geçen kanunda yer almaması karşısında, tapeler tesadüfen elde edilen delil olarak kabul edilememektedir. Bu nedenle, sanıklara atılı suçlamaların delilleri yetersiz olduğu gerekçesiyle beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135. maddesi: Telekomünikasyon yoluyla iletişimin tespit edilmesi, dinlenmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin esas ve usulleri düzenler ve belirli suçlarla ilgili olarak uygulanabilir.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 138. maddesi: Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin kullanımını düzenler.
7. Ceza Dairesi         2018/3402 E.  ,  2021/1719 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet



    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I- Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanıkların eylemlerinin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibarıyla 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK" nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II- O yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ... ve ...’in temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığınca "5607 sayılı Yasaya muhalefet" suçu nedeniyle sanıklar hakkında soruşturma başlatıldığı, soruşturma kapsamında teknik takip ve dinleme tedbirlerine başvurulduğu,
    Bu kapsamda 27.07.2012 tarihinde 04 D 2874 plakalı araçtan toplam: 300 karton ve yine aynı tarihte 06 AGR 79 plakalı araçtan toplam: 89 karton gümrük kaçağı sigaranın ele geçirildiği, bu dosyanın sanığı olan ... hakkında 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verildiği, ... ve ... hakkında ise bu suça iştirak ettiği iddiasıyla daha sonra ayrıca kamu davası açıldığı,
    İletişimin tespiti, kayda alınması, dinlenmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesiyle ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 135. maddesindeki iletişim tespiti karar tarihinde yürürlükte olan düzenleme;
    "Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet Savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir
    Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır." şeklinde olup, yine aynı maddenin 6. fıkrası da,
    "Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir,
    a)Türk Ceza Kanununda yer alan;
    1. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (Madde 79, 80),
    2. Kasten öldürme (Madde 81, 82, 83),
    3. İşkence (Madde 94, 95),
    4. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, Madde 102),
    5. Çoçukların cinsel istismarı (Madde 103),
    6. Uyuşturucu veya uyarınca Madde imal ve ticareti (Madde 188),
    7. Parada sahtecilik (Madde 197),
    8. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç Madde 220),
    9. Fuhuş (Madde 227, fıkra 3)
    10. İhaleye fesat karıştırma (Madde 235),
    11. Rüşvet (Madde 252),
    12. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (Madde 282),
    13. Silahlı örgüt (Madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (Madde 315),
    14. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları,
    b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (Madde 12 ) suçları,
    c) Bankalar kanunun 22 nci Maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
    d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar
    e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun 68 ve 74 üncü Maddelerinde tanımlanan suçlar.
    Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz." biçimindedir.
    Anılan yasal düzenlemeler ışığında bir suç soruşturması nedeni ile dinleme kararı alınabilmesi için suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmamasının gerekli olduğu gibi, aynı zamanda soruşturması yapılan suçların da 6. fıkrada düzenlenen suçlardan olması gerekmektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/10-283 esas 2013/599 karar ve 10.12.2013 tarihli kararında da, "İfade alma ve sorgunun 5271 sayılı CMK"nun 148. maddesinde sayılan şekillerde yapılması, tanıklıktan çekinme hakkı olan kişiye bu hakkının hatırlatılmaması delil elde etme yasaklarına; duruşmada tanıklıktan çekinen tanığın önceki İfadesinin okunamaması, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin aynı kanunun 135. maddesinin altıncı fıkrasında sayılanlar dışında bir suçun soruşturma ve kovuşturulmasında kullanılmaması ise delil değerlendirilmesi yasaklarına örnek olarak gösterilebilir." şeklinde belirtilen yasak delil niteliğinde olan kanıtların hükme esas alınamayacağı ifade edilmiştir.
    Yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 138. maddesinin 2. fıkrasında "Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir." hükmünün yer aldığı,
    Dosya kapsamında alınan dinleme kararları incelendiğinde kararlarda yüklenen suçun "5607 sayılı Yasaya muhalefet" suçu olarak gösterildiği, böylece sanıklar ... ve ...’in tapelere yansıyan görüşmelerinin tesadüfen elde edilen delil olarak değerlendirilmesi gerektiği, sanıklara atılı eylemin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi aykırılık suçunu oluşturduğu, sanıkların suç tarihinde yürürlükte bulunan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi uyarınca mahkumiyetlerine karar verildiği, bu suçun da katalog suçlar arasında da bulunmaması karşısında tapelerin tesadüfen elde edilen delil olarak da kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu suretle adı geçen sanıklar yönüyle iletişimin tespiti tutanaklarının delil olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından, sanıkların üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmediği yönündeki savunmalarının aksine suça iştirak ettiiklerine ilişkin cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi