1. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3721 Karar No: 2017/6537 Karar Tarihi: 16.11.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/3721 Esas 2017/6537 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2015/3721 E. , 2017/6537 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Davacı, kayden maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazda bulunan 8 nolu bağımsız bölümü 2010 yılı Haziran ayında aralarında imzaladıkları inançlı temlik ve teminat sözleşmesine istinaden 02.07.2010 tarihinde davalıya devrettiğini, davalının sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirmediğini ve sözleşme ile belirlenen "borçların 31.01.2011 tarihine kadar ödenmemesi halinde satışın geçerli olacağı" hükmü ile kendisinin sözleşmedeki zayıf konumunun istismar edilerek taşınmazı çok düşük bir bedelle iktisap etmeye çalıştığını, yine davalının kötüniyetli olarak kendisine karşı el atmanın önlenmesi davası açtığını ileri sürerek dava konusu 8 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde değerinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı ile aralarında imzalanan sözleşmenin inançlı sözleşme olmadığını, kendilerinin sözleşmeye göre üstlendikleri edimleri yerine getirmeye başladıklarını, davacının tapuyu devretmeden önceki bir dönemde yaptığı projeye aykırı bir tadilat sebebiyle kat malikleri tarafından yeni malik olmaları nedeniyle aleyhlerine açılan meni müdahale davası nedeniyle davacı ile imzalanan sözleşmenin feshedilmek istendiğini, davacıya borçlarını ve aldıklarını geri vererek tapuyu geri almasının söylenmesine rağmen hiçbir sonuç alınamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sözleşme hükümlerinin davacı tarafından yerine getirilmediği ve sözleşme gereği taşınmazın iade şartları oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddine. Davacının sair temyiz itiarzlarına gelince; Dava, 50.000 TL değer gösterilmek sureti ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemli olarak açılmış, yargılama sırasında dava konusu taşınmazın değeri tespit edilmemiştir. Bu durumda, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden davada vekille temsil edilen davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dava değerinin 124.000 TL olarak kabulü ile harçlandırılmayan bu miktar üzerinden hesaplanan fazla vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 4. bendindeki “ Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca dava konusu taşınmazın değeri üzerinden hesaplanan davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 12.320,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine” ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine “ Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca dava değeri üzerinden hesaplanan 5800 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine” ibaresinin yazılmasına, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.