15. Ceza Dairesi 2017/9522 E. , 2019/14481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında:
a) Fortis Bank’a yönelik eylemi nedeniyle TCK"nın 158/1-j son, 62/1, 52/2-4, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
b) Halk Bank’a yönelik eylemi nedeniyle TCK’nın 158/1-f son, 35/2, 62/1, 52/2-4, 53/1-3 ve CMK’nın 231 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması
c) resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle TCK’nın 204/1, 62/1, 53/1-3 ve CMK’nın 231 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları ise katılan vekili ile sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında iddianame ile dava açılmış olmasına rağmen, “Ayvalık ilçesi Halk Bankası Şubesi"ne ibraz edilen ve sahte olduğu ileri sürülen 3863341 ve 387495 numaralı çeklerle ilgili olarak çek hesaplarının sahiplerinin iddianamede mağdur olarak gösterilmemiş olması, dosya kapsamında bu çeklerin sahteliğine dair yapılmış kriminal inceleme, alınan mağdur beyanlarının bulunmaması nedeniyle bu çeklerden dolayı açılmış kamu davasının bulunmadığı” gerekçesi ile yargılama yapılıp karar verilmeksizin tekrar suç duyurusunda bulunulmuş ise de; TCK’nın 158/1-f ve 158/1-j maddelerinde belirtilen dolandırıcılık suçlarının niteliği gereği çek hesap sahiplerine yönelik gerçekleşmemesi nedeniyle çek sahiplerinin katılan sıfatını alamayacakları, çeklerin sahteliğine dair incelemenin ve mağdur beyanlarının alınmasının yargılamayı yapan mahkeme tarafından temin edilmesi gerektiği, dosya kapsamında; TCK’nın 43. maddesinin uygulama alanı olup olmadığına yönelik değerlendirme gereken konulardan bir kısmı hakkında suç duyurusunda bulunduğu, bir kısmı hakkında ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmakla, bu hususlar temyiz kapsamı dışında olmakla bozma nedeni yapılamamıştır.
Sanığın, keşidecisi katılan ...’un yetkilisi olduğu ... PVC Limited Şirketi olan ve çalınması nedeniyle haklarında ödemeden men talimatı bulunan çekleri ele geçirip, iki tanesinin 19.000 TL ve 29.250 TL olarak tanzim edilmesini sağladıktan sonra Fortis Bank’a ciro ederek 60.000 TL kredi kullandığı, bunun dışında ele geçirdiği bir çek yaprağını ise 16.250 TL bedelli olarak tanzim ederek Halk Bankasına ibraz ederek tahsil etmeye çalıştığı, bu suretle sanığın bankalara karşı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık hakkında kurulan hükümlere ilişkin olarak katılan vekilinin temyiz talebi ile sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına ilişkin olarak sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın üzerine atılı suçlardan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçi ...’un kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükümleri temyiz etme yetkisi vermeyeceği, ayrıca 5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı yapılan itiraz üzerine, Burhaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verilen ret kararı ile verilen hükümlerin kesinleştiği anlaşılmakla, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz istemlerinin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,
2- Sanık hakkında Fortis Bank’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın ifadesinde, biber tohumu sattığı Ahmet ya da Ali isimli kişiden suça konu çekleri aldığını, çekleri Fortis Bank’a vererek karşılığında 60.000 TL kredi kullandığını beyan ettiği ancak ticari ilişkiye dair belge ve fatura sunamadığı gibi çekleri teslim aldığı kişinin kimlik bilgilerini de açıklayamadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olduğuna yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün miktarının, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenmesi gerektiği, bu kapsamda, toplam çek miktarının 48.250 TL olması nedeniyle gün para cezasının 4825 gün olarak belirlenerek artırma veya eksiltmeler bu miktar üzerinden yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak aynı Kanunun 52. maddesi gereğince 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “1000 gün”, “833 gün” ve “83.300 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla “4825 gün”, “4020 gün” ve “20 TL ile çarpılarak 80.400 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.