Esas No: 2015/2161
Karar No: 2016/398
Karar Tarihi: 02.02.2016
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2161 Esas 2016/398 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın silahlı terör örgütüne üye olmadığı ancak örgüt adına suç işlediği suçlamasıyla cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, sanığın suçu 6459 sayılı kanunun 8. maddesi ve 3713 sayılı kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada sayılmayan bir suç olduğundan zamanaşımına uğramıştır. Kararda ayrıca Anayasa Mahkemesinin bir iptal kararı ve bu kararın ceza hukuku uygulamasına etkisi hakkında açıklama yapılmıştır. Mahkeme, yapmış olduğu yargılama sonucunda sanığın suçunun sabit olduğunu, cezanın uygun olduğunu ve temyiz itirazlarının reddedildiğini belirtmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 220/6, 314/3, 314/2, 53, 62, 58/9 maddeleri
- 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi
- 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi
- 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddeleri
16. Ceza Dairesi 2015/2161 E. , 2016/398 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme
Hüküm : TCK"nın 220/6 ve 314/3. maddesi yollamasıyla
314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 220/6, 53, 62
58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın örgüt adına işlediği görevi yaptırmamak için direnme suçunun hükümden sonra yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine aykırılık suçlarından zaman aşımı süresince dava açılması mümkün görülmüştür.
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemeden hüküm kurulurken öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesi 6. fıkra 2. cümle ile indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.