17. Ceza Dairesi 2019/13156 E. , 2020/374 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, kamu malına zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihlerine göre dosya görüşüldü:
İddianamede malen sorumlu ...’e ait olan ... plakalı araç hakkında 5237 sayılı TCK’nun 54. maddesi uyarınca müsadere kararı verilmesi talep edilmesine rağmen, mahkemece bu hususa ilişkin herhangi bir karar verilmemiş ise de, zamanaşımı süresi içerisinde her zaman hüküm verilmesi olanaklı görülmüş, sanık ...’ın adli sicil kaydında yazılı olan ve tekerrüre esas alınan Kuyucak Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/34 Esas ve 2012/236 Karar sayılı ilamına konu suçun 5237 sayılı TCK"nun 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık suçuna ait olduğu ve CMK"nun 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alınan bu suçtan dolayı uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak uzlaşma gercekleştiği takdirde sanığın adli sicil kaydında yer alan ve daha hafif cezayı içeren Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/68 Esas ve 2014/309 Karar sayılı mahkumiyetinin tekerrür uygulamasına esas alınıp alınmayacağının belirlenmesine karar verilmesi hususu infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
I)Sanıklar ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve ...’ye yönelik iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından, sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...’ye yönelik hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından ve sanık ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Birlikte suç işleyen sanıkların sebep oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı, suç ortağı ile birlikte ortak sebep oldukları yargılama giderlerinden ise kendi payları oranında sorumlu tutulması gerekirken eşit tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin "Eşit şekilde alınarak"" cümlesinin çıkarılarak yerine, ""Sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderleri oranında ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II)Sanıklar ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve ...’ye yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; sanıkların suça konu iş yerlerinden 50,00 TL ve 90,00 TL para çaldıkları olaylarda hırsızlık konusunu oluşturan malların değerlerinin az olması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141., 5237 sayılı TCK"nun 3, 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Bu açıdan yapılan değerlendirmede; sanıklar hakkında hırsızlık suçunun işleniş biçimi, meydana gelen zararın ağırlığı, kastın yoğunluğu, sanıkların duruşmada alınan ifadesi sırasında olumsuz bir tavır ve davranışının bulunmaması da nazara alındığında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayinini gerektirir bir durum bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak TCK"nun 61. maddesine muhalefetle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 09/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.