13. Ceza Dairesi Esas No: 2015/466 Karar No: 2016/2630 Karar Tarihi: 22.02.2016
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2015/466 Esas 2016/2630 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2015/466 E. , 2016/2630 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Dairemizin 2011/22962 Esas 2011/9270 Karar sayılı 19.12.2011 tarihli bozma ilamında; suça konu aracın taklit anahtar veya sair aletler kullanılmak suretiyle çalındığına ilişkin kanıtların neler olduğu karar yerinde tartışılıp gösterilmeden 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d maddesinden hüküm kurulmasının bozmaya konu edildiği, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, anılan hususta hiçbir araştırma ve değerlendirme yapılmadan aynı yasa maddesinden hüküm kurulması, 2- “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.