1. Hukuk Dairesi 2020/510 E. , 2021/1297 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl ve birleştirilen davanın davacılar, kök mirasbırakanları İsmail"in, taşınmazlarını davalıların mirasbırakanı ..."e satış suretiyle temlik ettiğini, taşınmazların kadastroca 104 ada 6, 107 ada 18, 24, 25, 30, 117 ada 36 ve 128 ada 13 parseller olarak tespit gördüğünü, anılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Asıl ve birleştirilen davada davalılar, devirlerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 104 ada 6, 117 ada 36 ve 128 ada 13 parsel sayılı taşınmazların kök muris İsmail"den edinilmediği gerekçesiyle anılan taşınmazlar bakımından davanın reddine, 107 ada 18, 24, 25, 30 sayılı parseller yönünden ise muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “… tapusuz olup senetsizden davalıların mirasbırakanı ..."in malı olduğu belirtilerek mirasçıları adına tespit gören ve itiraz üzerine komisyon kararı ile davalılar adına tescil edilen, öte yandan mirasbırakan İsmail ile ilgisi de kanıtlanamayan 107 ada 18, 24, 25, 30 sayılı parseller bakımından 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı ve muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davacı, birleştirilen davada davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda yazılı olduğu üzere asıl ve birleştirilen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Asıl davada davacı, birleştirilen davada davacılar vekilinin bu yöne ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
Asıl davada davacı, birleştirilen davada davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, taşınmaz ya da taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olup, bu değer üzerinden yargılama gideri ve harca hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda; dava konusu 104 ada 6 parsel sayılı taşınmazın değeri 1.869,67 TL, 107 ada 18 parsel sayılı taşınmazın değeri 6.597,26 TL, 107 ada 24 parsel sayılı taşınmazın değeri 2.530,15 TL, 107 ada 25 parsel sayılı taşınmazın değeri 9.697,96 TL, 107 ada 30 parsel sayılı taşınmazın değeri 6.293,74 TL, 117 ada 36 parsel sayılı taşınmazın değeri 42.309,37 TL, 128 ada 13 parsel sayılı taşınmazın değeri 49.478,15 TL, dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle toplam değeri ise 118.776,30 TL olarak hesaplanmış, davacıların miras payına düşen (120/140) kısmın değeri ise 101.808.26 TL olup, bu miktar üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazladan vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün ç bendinin hüküm kısmından çıkarılarak;
“ç” bendi yerine; “Davalı taraf vekille temsil edildiğinden, yürürlükteki AAÜT tarifesi uyarınca hesaplanan 10.894,66 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara ödenmesine,” cümlesinin yazılmasına,
Davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.