(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2020/2239 E. , 2020/6660 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekilinin emeklilik sebebi ile iş sözlemesini feshettiğini beyanla kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 2015/261 esas 2016/6860 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece direnme kararı verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.12.2019 tarih 2016/22-2676 esas 2019/1360 karar sayılı ilamında "....O hâlde, tüm dosya kapsamı, tanık beyanları ve özellikle emsal ücret araştırmaları birlikte değerlendirildiğinde davacının ücretinin net 945,60 TL olduğunun kabulü gerekir.
Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesine yer verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı ve buna bağlı olarak hesaplanan işçilik alacakları konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 32. maddesinin birinci fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinin tarafları arasında ücret miktarı konusunda çıkabilecek ihtilaflarda gerçek ücretin her türlü delille ispatı mümkündür. Aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, tanık beyanları gibi delillerle işçinin imzasını taşıyan ücret bordroları veya hizmet sözleşmesinde yazılı olan ücretin gerçek olmadığı kanıtlanabilir. Ücretin mevcut delillerle şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi mümkün bulunmayan kimi durumlarda, yapılacak iş, hizmet süresi ve diğer belirleyici özellikler göz önünde tutularak ve ayrıca ilgili meslek örgütlerinden sorulmak suretiyle de belirlenebilir. Meslek örgütlerince bildirilen ücret miktarları tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmayıp, diğer bilgi ve belgelerle de desteklenmelidir.
Yapılan bu açıklamalar karşısında somut olay değerlendirildiğinde, davacı işçi aylık net ücretinin 1.250,00 TL olduğunu iddia etmiş, davalı işveren ise davacının aylık ücretinin asgari ücret olduğunu belirtmiştir.
Somut olayın incelenmesinde tüm dosya kapsamı, tanık beyanları, davacının kıdemi, yaptığı iş ve özellikle emsal ücret araştırmaları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.12.2019 tarihli yukarıda anılı kararı göz önüne alındığında davacının ücretinin net 945,60TL olduğunun kabulü gerekir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/06/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.