Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1698
Karar No: 2013/2243
Karar Tarihi: 08.04.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/1698 Esas 2013/2243 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/1698 E.  ,  2013/2243 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin 16.03.2006 tarihli sözleşme ile davalı kooperatif bünyesinde bulunan 22 no"lu daire payını diğer davalı ..."den kooperatif yetkililerinin kaşe imzası ile satın aldığını, davalı ..."ün de bu hisseyi ... isimli şahıstan yine kooperatif yetkilileri huzurunda satın aldığını, dava dışı ... ile davalı kooperatif arasında düzenleme şeklinde daire karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin kooperatife üyelik kaydını yaptırdığını, kooperatifçe dosya devir ücreti adı altında 400,00 TL tahsilat yapıldığını, müvekkilinin alınan hisseye karşılık davalı ..."ye 17.000,00 Euro ödeme yaptığını, müvekkiline ev tahsisi yapılmadığı gibi ödediği paranın da iade edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL"nin müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif vekili, dava dışı... mirasçıları ile daire karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre 180 m² arsaya karşılık 120 m²" lik brüt yapılı daireler verileceğini, yapılan imar çalışmaları sonunda bu arsanın 150 m² olarak kaydedildiğini, 30 m² eksik arsaları bulunduğunu, müvekkili kooperatife arsa devredilmediği ve ödemede bulunulmadığını, üyelik payının diğer davalı ..."e ... tarafından diğer mirasçıların imzası olmadan devredildiğini, ... tarafından da davacıya devredildiğini, bu devirler karşılığında müvekkili kooperatife bir ödemede bulunulmadığını savunarak, davanın husumetten ve esastan reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili,davacı tarafın ileri sürdüğü tüm taleplerinin öngörülen zamanaşımı süresini aştığını, müvekkilinin davalı kooperatifteki payının davacı adına intikal ettiğini, bu devir sonucunda müvekkilinin davacıya karşı eda edilmemiş hiçbir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve kısmen benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu, bu üyeliğini diğer davalı ..."den aralarında yapılan 16.03.2006 tarihli sözleşme ile devraldığı, devrin davalı kooperatifçe de kabul edildiği, davalı ..."ün de bu üyeliğini dava dışı ... devraldığı,... arsa devri karşılığı davalı kooperatife üye kabul edildiği, ancak bu arsa devir borcunu yerine getirmediği, daha sonra üyeliği devralan kişilerin ve en son davacının da bu arsa edim borcunu yerine getirmedikleri gibi kooperatifin genel kurul kararları doğrultusunda diğer üyeler ile eşitlik ilkesi gereğince ödemekle yükümlü oldukları üyelik aidatı ve benzeri borçlarını da ifa etmediği, davacının bu üyeliği kendisine devreden davalıdan tüm hak ve borçları ile birlikte devralması nedeni ile devreden üyenin borçlarını da üstlenmiş sayılması gerektiği, ayrıca üyeliğinin başlangıcından sonra doğmuş olan borçlardan da sorumlu olduğu, davacının kooperatife 36.943,15 TL de anapara borcunun bulunduğundan herhangi bir daire ya da
    karşılığı bedeli tazminat olarak talep edemeyeceği gibi devir sözleşmesinin tarafının doğrudan davalı kooperatif olmadığı, bu devir sözleşmesine istinaden, sözleşmede bahsi geçen ve miktarı da belli olmayan ödediği iddia edilen bedelin de zaten davalı kooperatife ödenmemiş olduğu, ödenen bir bedel var ise hisse devir sözleşmesinde açıkça belirtildiği üzere diğer davalı ..."e ödendiği,davacının davalı ..."den talep ettiği alacağının dayanağı ve delili olarak aralarında yapılmış sözleşmede de açıkça yazılı olduğu üzere davalı ..."nin kooperatif üyeliğini bedeli karşılığında davacıya devretmeyi kabul ettiği ve aralarında bu konuda anlaşma yapıldığı,sözleşmenin yapılmasından sonra diğer davalı kooperatifin yönetim kurulunca 15.03.2006 tarihli karar ile davacının üyeliğinin kabul edildiği ve hala devam ettiği, yani davacı bir ödeme yapmışsa buna karşılık davalı ..."nin bu üyelik devir sözleşmesinden doğan üyelik devir borcunun, kooperatifçe davacının üyeliğinin kabulü nedeniyle ifa edilmiş ve yerine getirilmiş olduğundan dolayı davalının Sezai"den de bir alacağının bulunmadığı, davalı ..."nin sebepsiz zenginleştiğinin kabul edilemeyeceği, üyelik devrinden sonraki tüm hak ve borçlarının yani varsa alacağının ancak diğer davalı kooperatiften talep edilebileceği gerekçesiyle,davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1) Davacı vekilinin davalı ..."e yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin ..."e yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Davacı vekilinin davalı kooperatife yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Davacı vekili, müvekkiline daire verilmediği gibi ödediği paranın da iade edilmediğini ileri sürerek, 5.000,00 TL"nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.Dosya kapsamından davacının ve ona üyeliği devredenlerin davalı kooperatifin üyesi olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmış olup,mahkemece, davacının davalı ..."ten devralmak suretiyle davalı kooperatife üye olduğu isabetli olarak tespit edilmiştir.Davacının davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiği ya da ihraç edildiğine yönelik bir iddia veya savunma bulunmadığından, talebinin kendisine konut tahsis edilmeyen ortağın tazminat istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekir.
    Davalı kooperatif tarafından dava dışı ... mirasçıları ile yaptıkları arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsa sahiplerinin 30 m² eksik arsa teslim ettikleri savunulmuş; mahkemece de, eksik arsa devir borcunun arsa maliki ... mirasçılarından İsmail Uçar, ondan üyeliği devralan ... ve ondan da devralan davalı tarafından yerine getirilmediği,davalının devreden üyenin haklarını devralmış olması nedeniyle borçlarından da sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı kooperatif yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece öncelikle üye olduğu tespit edilen davacının ya da ona üyeliği devreden Sezai"nin ya da ona üyeliği devreden İsmail"in üyeliğinin statüsü belirlenmelidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa"nın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.
    Öte yandan, davacıya üyeliği devreden kişinin peşin bedelli ortak olduğunun belirlenmesi halinde, davacının da peşin bedelli ortak olarak kabul edileceği tartışmasızdır. Peşin bedelli ortaklık tesis eden bir genel kurul kararı bulunmadığı sonucuna varılması halinde, ..."dan, ..."e ya da davacıdan uzunca bir süre inşaat finansmanı için aidat istenilmemiş ise, bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde; bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, davacının peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Diğer yandan, anasözleşmenin 17/3. maddesi uyarınca devir halinde eski ortağın kooperatife olan yükümlülükleri yeni ortağa geçer.
    Bu durumda, mahkemece, kooperatif konusunda uzman yeni bir bilirkişi ya da kurulu aracılığıyla kooperatif defter, kayıt ve belgeleri, genel kurul tutanakları üzerinde inceleme yaptırılarak, davacıya üyeliği devreden Sezai"nin devir aldığı İsmail"in üyeliğinin ne şekilde oluştuğu, İsmail"in üyeliğinin normal statüde ya da peşin bedelli üyelikten hangisi olduğu, İsmail arsa payı devri karşılığında peşin bedelli üye yapılmışsa, bu üyeliğe karşılık arsa devrini tam yapıp yapmadığı, İsmail"den üyeliği devralan Sezai"den devralan davacının bu ilkelere uygun olarak peşin bedelli üye (sadece arsa devri karşılığında bir üye) yapılıp yapılmadığı üzerinde durularak, davacının peşin ödemeli ortak mı, normal statülü ortak mı olduğunun belirlenmesi, yapılacak tespite göre kooperatife karşı üyeliğin türünün gerektirdiği parasal ya da ayni (arsa payı) yükümlülüklerini tam olarak yerine getirip getirmediği, borçlu olması halinde ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik ilkesi de gözönünde bulundurulmak suretiyle davacı ile aynı durumda olan başka üyelere arsa devir borcuna rağmen dairelerin teslim edilip edilmediği, aynı durumda olanlardan, İsmail"den, Sezai"den ve davacıdan arsa devri dışında inşaat finansmanı için aidat istenip istenmediği hususlarında rapor alınmalıdır.
    ...arsa payı karşılığında peşin bedelli ortak yapılmış değil ise, arsa teslim borcu, davalı kooperatifin yüklenici, Hasan Uçar mirasçılarının arsa sahibi sıfatıyla imzaladıkları arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa maliklerinin borcudur. 818 sayılı BK"nın 163. (6098 sayılı TBK 184/1.)maddesi uyarınca, alacağın temliki yazılı şekle tabidir. Davacı tarafından, arsa sahiplerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan haklarının kendisine temlik edildiğine ilişkin yazılı bir sözleşme sunulmamış, davalı kooperatif tarafından böyle bir sözleşmenin varlığı savunulmamıştır. Bu durumda mahkemece, davalı kooperatif tarafından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa maliklerinin eksik arsa teslim ettikleri yolundaki iddiasını ancak arsa maliklerine yöneltebileceğinin, üye olarak kabul ettiği davacı ve ona üyeliği devir edenlerden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki eksik arsa teslim edimini isteyemeyeceğinin kabulü gerekir. ... arsa payı karşılığında peşin bedelli ortak yapılmış ise, arsa payı devir borcunun, anasözleşmenin 17/3. maddesi uyarınca ondan Sezai"ye, ondan da davacıya geçtiğinin kabulü gerekir.
    Diğer yandan, bir yapı kooperatifinin ana amacı, ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, oturmaya elverişli konut teslim etmektir. Kooperatif ortağının kooperatiften konut karşılığı tazminat isteyebilmesi için, tüm ortaklar bakımından konut tahsis aşamasına gelindiği ve diğer üyelere tahsis yapıldığı halde davacıya konut tahsis edilmemesi gerekir. Çeşitli nedenlerle konut tahsisi imkansızlığı ortaya çıktığında ortağın, uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Davalı kooperatifin elinde arsa veya konut kalmaması halinde üyesine ödenecek tazminatın hesaplanması şekli, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir.
    1-Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya arsanın dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
    2-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
    3-Bundan sonra, yukarıda (1) numaralı bentte bulunan değerden (2) numaralı bentte bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
    4-Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (2) numaralı bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
    5-Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (2) numaralı bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (3) numaralı bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (4) numaralı bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak, (4) numaralı bentte bulunan miktar, (3) numaralı bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (2) numaralı bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (4) numaralı bentte bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece tesbit edilecek miktara hükmedilecektir.
    Somut olayda, mahkemece davacının yukarıdaki ilke ve açıklamalar çerçevesinde tüm ortaklar bakımından konut tahsis aşamasına gelinip gelinmediği,diğer üyelere tahsis yapıldığı halde davacıya tahsis yapılıp yapılmadığı,davacıya tahsis edilebilecek uygun bir konut olup olmadığı,peşin ödemeli ortak olup olmadığı, üyeliğinin türünün gerektirdiği parasal ya da ayni (arsa payı) yükümlülüklerinin karşılığı olan bedele ilişkin sorumluluğu tam olarak yerine getirip getirmediği, bilirkişi aracılığı ile belirlenip, peşin ödemeli ortak olduğu ve yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğinin belirlenmesi durumunda kendisine tahsis edilmesi gereken taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden tazminata hükmedilmesi; davacının peşin üyeli ortak olmamasına rağmen normal ödemesini yapıp bir konut sahibi olan ortak kadar aynı miktarda ödeme yapmış olması durumunun tespiti halinde de yine dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden tazminata hükmedilmesi; davacının peşin ödemeli ortak olmadığı ve ödemelerinin de tam olmadığının tespiti durumunda ise yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan formül gereğince tazminat hesabı yaptırılmak suretiyle varılacak sonuca göre tazminat isteminin karara bağlanması,hiç ödeme yapmadığının belirlenmesi halinde tazminat talep edemeyeceğinin kabulü gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ..."e yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı kooperatife yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi