Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/25315 Esas 2015/7197 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25315
Karar No: 2015/7197

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/25315 Esas 2015/7197 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/25315 E.  ,  2015/7197 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhinin Kaldırılması

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, tapu kütüğündeki "aile konutu" şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Mahmemece; "dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüm alanında kaldığı, bu sebeple adresten taşınıldığı, artık aile konutu vasfının kalmadığı" gerekçesiyle şerhin terkinine karar verilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir.
    Taşınmazın kentsel dönüşüm alanında kalması, başka sebepler bulunmadıkça tek başına aile konutu şerhinin kaldırılmasını gerektirmez. Çünkü, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki 6306 sayılı Kanun, üzerindeki bina yıkılarak arsa haline gelen taşınmazlarda, daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyetinin ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine tapu kütüğünden re"sen terkin edilerek, önceki vasfı ile malikleri adına payları oranında tescil edileceğini, bu taşınmazların sicilinde bulunan taşınmazın niteliği, ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerhin, hisseler üzerinde devam edeceğini hükme bağlamıştır. (6306 s. K. m.6/1) Tapu Kütüğüne konulan "aile konutu" şerhi, malikin temlik hakkını kısıtlayan bir şerh ( Tapu Sicili Tüzüğü m. 49/1-c) niteliğinde olduğuna göre, yukarıda anılan Kanun gereği, bu şerhin, pay üzerinde devam edeceği tabidir. O halde, taşınmazın sırf kentsel dönüşüm alanında kalıyor olması, şerhin kaldırılması için yeterli değildir. Bu bakımdan yerel mahkemenin buna ilişkin gerekçesi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, davacı, Sultanbeyli"deki adrese bu sebeple taşındıklarını, davalının...."deki konutta oturduğunu da ileri sürmüştür. Tapu kütüğüne "aile konutu" şerhi konulmuş olan taşınmaz ..."dedir. Bu taşınmaz, tarafların açık veya örtülü olarak aldıkları ortak kararla bu vasfını kaybetmiş, taraflar başka yerdeki bir taşınmazı ortak iradeyle"aile konutu" olarak belirlemişlerse, şerhin kaldırılacağı da kuşkusuzdur. Ancak bunun böyle olduğunun ispatlanmış olması gerekir. Davalının dava tarihi itibariyle yerleşim yeri adresi, dosyaya alınan nüfus kaydında "Sultanbeyli" olarak gözükmektedir. Davalı, aile reisi olarak davacı erkeğin bildirimde bulunmasıyla adres değişikliği olduğunu, müşterek çocuğun okulunun da kocasının talebiyle değiştirildiğini, davacının bir başka kadınla ilişkisi sebebiyle kendilerinden ayrı yaşadığını ileri sürdüğüne göre; mahkemece; nüfus kaydındaki davalının yerleşim yeri değişikliğine
    ilişkin "adres beyan formunun" davacının beyanına dayanıp dayanmadığının nüfüs müdürlüğünden sorulup tespit edilmesi, davalının 30.01.2014 tarihli dilekçesinde gösterdiği tanığın usulunce çağrılıp dinlenmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, şerhin kaldırılmasının gerekip gerekmediğinin tespiti ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2015(Prş.)






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.