23. Hukuk Dairesi 2013/868 E. , 2013/2234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatiften parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle 28.11.2011 tarihli kararla ihraç edildiğini, müvekkilinin daha önce 01.12.2007 tarihinde de ihraç edildiğini, o kararın iptali için açılan davanın kabul edilerek kesinleştiğini ileri sürerek, 28.11.2011 tarihli haksız ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ilk ihraç kararının ihtarnamelerdeki hesaplama hataları nedeniyle iptal edildiğinden davacının borçlu olmadığının kabulünün mümkün olmadığını, davacının parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle ihraç edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; daha önce ihracın iptali kararından sonra davacının herhangi bir ödemesi bulunmadığı, diğer üyelerin aidatlarını düzenli öderken davacının uzun süredir hiç bir aidat ödemesinin bulunmamasının üyelikten kaynaklı yükümlülüğünü yerine getirmediğini gösterdiği, aidat yükümlülüğü bulunan davacı ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi halinde üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği ve eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini benimsediği açılan davanın TMK’nun 2. maddesinde öngörülen iyi niyet kuralına aykırı düştüğü gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı hakkında daha önce 01.12.2007 tarihinde verilen ihraç kararının iptali için açılmış olan dava 27.12.2010 tarihinde kabul ile sonuçlanmış, kararın taraflara tebliğ edilmiş olmasına rağmen süresinde de temyiz yoluna başvurulmadığı görülmüştür. Ayrıca dosyada mevcut 2007-2011 yılları arasında yapılmış toplam yedi adet genel kurul toplantısının hazirun cetvelinin altısında davacının isminin bulunduğu, sadece 27.05.2011 tarihli genel kurul toplantısında isminin bulunmadığı, hatta 05.06.2010 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde yerine vekaleten imza atıldığı görülmüştür. Buna göre davacının davalı kooperatifle olan üyelik ilişkisi halen devam ettiğinden, somut olayda TMK’nun 2. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Ayrıca, kooperatif genel kurullarında aidat ödemelerinin geciktirilmesi halinde alınması kararlaştırılan gecikme zammı temerrüt faizi niteliğindedir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 120/2. maddesine göre, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı, birinci fıkrada belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. 6101 sayılı Kanun"un 7. maddesine göre TBK"nun temerrüt faizine ilişkin 120. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır.
Bu durumda, faize ilişkin bu husus dikkate alınarak ve davacıya parasal yükümlüklerini yerine getirmesi için gönderilen ihtarnamelerin kooperatifler hukukunun ilkelerinde öngörülen şartlara uygun olup olmadığı da denetlenmek suretiyle, kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman yeni bir bilirkişi seçilip kendisinden rapor alınarak, ihtarnamedeki şekil koşulları, borç miktarının tespiti ile tüm deliller birlikte değerlendirilip uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.