Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Dosya kapsamına göre; olay günü devriye sırasında olan kolluk görevlilerinin yanlarındaki bisiklette bir şey taşıdıklarını gördükleri iki kişinin, kendilerini görünce hızlanmaları üzerine yanlarına gittiklerinde, temyize gelen suça sürüklenen çocuğun kaçtığı, ancak diğer suça sürüklenen çocuk ..."un yanında suça konu kombi ile birlikte kesintisiz bir takip olmaksızın yakalanması nedeniyle hırsızlık eyleminin tamamlandığının anlaşılması karşısında, teşebbüs aşamasında kaldığı belirtilerek, TCK"nın 35. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini, 2-Temyize gelmeyen suça sürüklenen çocuk... yakalandığında, yanında bulunan bisikletteki kombiyi nereden aldığı sorulduğunda, suça sürüklenen çocuk ... ile birlikte aynı sokaktaki bir apartmanın bodrum katından aldıklarını söyleyerek yakınanın başvurusu olmadan iadeyi sağladıklarının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 17/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.