10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16554 Karar No: 2017/1169 Karar Tarihi: 20.02.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16554 Esas 2017/1169 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/16554 E. , 2017/1169 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın husumetten reddine karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edilmiştir. 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile değişik 5521 sayılı Kanunun 7.maddesi 4.fıkrasında “Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.” şeklinde düzenleme mevcuttur. İş bu düzenlemeye göre davalı Kurum fer’i müdahil olarak davaya katılmaktadır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanuna göre feri müdahil, davanın tarafı olmayıp leh ve aleyhine hüküm kurulması da hukuken mümkün değildir. Kurumun fer’i müdahil olduğu bir davada aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemez. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 124/4 maddesinde “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim,davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmü yer almakta olup, söz konusu madde gereğince Milli Eğitim Bakanlığının davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken davanın husumetten reddine karar verilmesi ve ... Kurumunun davada fer’i müdahil olarak yer almaması usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.