MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki müdahalenin men"i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R-

Davacı vekili, davalının parasal yükümlüklerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili kooperatiften ihraç edildiğini, davalının ihraç kararına karşı itiraz etmediğinden kararının kesinleştiğini, kooperatifte halen ferdileşmenin gerçekleşmediğini ileri sürerek, davalıya tahsis edilen dairedeki davalının haksız müdahalesinin önlenmesine ve dairenin tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin daire bedelini ödemek suretiyle aidat muafiyeti ve anahtar teslimi şartıyla kooperatife üye olduğunu, müvekkilinin aidat ödemediğinden bahisle daireden tahliyesinin istenemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalının peşin ve sabit ödemeli üye olarak kabul edildiğine dair bir karar bulunmadığı, genel kurul tarafından yönetim kuruluna da böyle bir yetki verilmediği ve kooperatifte halen ferdileşmeye geçilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının davaya konu daireye vaki el atması önlenerek tahliyesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, kooperatiften ihraç edilen üyenin kendisine tahsis edilen daireye vaki el atmasının önlenmesi ve tahliyesi istemine ilişkindir. Dava, ilk olarak 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış, bu mahkemede dilekçelerin teatisi aşaması tamamlanmış, sonrasında dava dosyası 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devredilmiş ve anılan mahkemece 18.10.2012 tarihli ön inceleme duruşması davetiyesi davalı vekiline adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olduğundan bahisle ... ilçesi adresinde Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş, tebliğ şerhinde muhatabın o adresten taşındığı yazılmış, davalı vekili hem ön inceleme hem de takip eden duruşmalara katılmayarak davalı tarafın yokluğunda karar verilmiştir. Ne var ki, davalı vekiline kayıtlı olduğu ... Barosu’nda kayıtlı adresine veya dosyaya sunduğu vekaletnamedeki adresine usulünce tebligat yapılarak ön inceleme duruşmasına davet edilmesi gerekirken, yukarıda açıklandığı üzere ön inceleme duruşması için davalı vekiline yapılan usulsüz tebligat işlemine istinaden yargılamaya devam edilerek, davalı tarafın yokluğunda yürütülen aşamalar sonucunda, hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.